Maksimum Performans Kampanyalarında Analiz

Maksimum Performans Kampanyalarında Analiz
Google Ads, reklamcılığı yeniden tanımlayan otomasyon modelleriyle dijital pazarlamanın yönünü değiştiriyor. Bu dönüşümün merkezinde ise “Maksimum Performans Kampanyaları (Performance Max)” yer alıyor. Yapay zekâ destekli bu kampanya türü, farklı Google reklam modellerini tek bir çatı altında toplayarak reklamverenlere çok daha geniş erişim ve verimlilik sağlıyor.
Ancak bu otomatik yapının en önemli parçası, doğru analiz süreci. Çünkü PMax kampanyaları otomatik çalışabilir ama başarılı sonuçlar yalnızca stratejik analizle elde edilir.
Maksimum Performans (Performance Max) Kampanyası Nedir?
Performance Max, Google’ın makine öğrenimiyle çalışan gelişmiş bir kampanya modelidir. Tek bir kampanya üzerinden Arama, Görüntülü, YouTube, Gmail ve Haritalar gibi tüm Google kanallarında gösterim yapabilir.
Reklamveren, sistemin öğrenebilmesi için yalnızca hedeflerini (örneğin satış, potansiyel müşteri vd.) tanımlar. Geri kalanını yapay zekâ halleder: doğru zamanda, doğru kullanıcıya, en yüksek dönüşüm potansiyeliyle reklam gösterilir.
Bu sistem, manuel kontrolün yerini veriye dayalı optimizasyona bırakır. Yani başarının sırrı, artık kampanyayı “yönetmekte” değil; veriyi anlamakta gizlidir.
Maksimum Performans Kampanyalarında Analizin Önemi
PMax kampanyalarının en güçlü yanı otomasyon, en zayıf noktası ise raporlama eksikliğiydi. Google, kullanıcı gizliliğini korumak için kampanya düzeyinde sınırlı veri paylaşıyordu Bu da reklamverenlerin “hangi varlık, hangi kitle, hangi anahtar kelime” performans gösteriyor sorularına doğrudan yanıt alamamasına sebep oluyordu. Sadece rapor düzenleyicide reklamların nerede ne kadar adet gösterim aldığı ile alakalı bir analiz yapabiliyorduk ta ki 6 Hazirana kadar.
6 Haziranda Beta olarak analiz raporlama sekmesine Kanal Performansı analizi eklendi. Bu sayede hangi reklam kaynağından hangi etkileşimler, dönüşümler elde edildi gibi detaylı bir analiz elde edebiliyoruz.
PMax Kampanyalarında Dönüşümlerin Kaynağı Analizi
Maksimum performans reklamlarında dönüşüm kaynağı analizi hangi kanalın hangi dönüşümlere etkisi olduğu ile ilgili bir şema çıktısı verir. Dönüşüm kategorilerine göre yapılan bu analizde Kaynak/Dönüşüm Kategorisi analizi yapabilirsiniz.

PMax Kampanyalarında Kanal Dağılım Analizi
Performans Max reklamlarında kanal dağılım raporlaması sayesinde hangi kanaldan hangi etkileşim ve dönüşüm türlerinin elde edildiğini görebilirsiniz. Arama Ağı, Keşfet, Gmail, Görüntülü Reklam, Haritalar ve YouTube ağlarında reklamlarınızın performansını detaylıca inceleyebilirsiniz. Bu sayede kampanyanızın kanal performans sonuçlarına göre yapacağınız optimizasyonlar ROI ve ROAS değerlerinizi yukarıya taşımada sizlere yol gösterecektir.

Hangi Metrikler Gerçek Performansı Gösterir
Her metrik önemli gibi görünse de bazıları gerçekten fark yaratır.
Dönüşüm Sayısı ve Dönüşüm Değeri: Kampanyanın sadece ne kadar dönüşüm ürettiği değil, bu dönüşümlerin markaya ne kadar kazandırdığı önemlidir.
ROAS (Reklam Harcamasının Getirisi): PMax kampanyalarının temel başarı göstergesidir. Özellikle e-ticaret markaları için en kritik metriktir.
Öge Grubu Performansı: Her öge grubu farklı hedef kitlelere ulaşır. Görseller, başlıklar, videolar kitle sinyalleri ve anahtar kelime temaları hangi kombinasyonunun daha fazla etkileşim getirdiğini analiz etmek, bütçe optimizasyonu için gereklidir.
Arama Terimleri: Kampanyanızın hangi arama terimlerinde görüldüğü ve nasıl performans gösterdiğini ilgili sekmeden kontrol edebilirsiniz. Anahtar kelime temaları geniş eşleme mantığında çalıştığı için bu kısmın optimizasyonu son derece önemlidir.
Bu metrikler, yüzeysel veriler yerine stratejik içgörüler üretmenin anahtarıdır. Bunların dışında Öge grupları bazında da kıyaslama yaparak analizler çıkartılabilir.
Analiz İçin Kullanılabilecek Araçlar
PMax kampanyalarının analizinde doğru araçlar kullanmak fark yaratır.
Google Ads + Google Analytics 4 (GA4) entegrasyonu, kampanyaların site üzerindeki gerçek davranış etkilerini görmeyi sağlar.
Looker Studio (eski adıyla Data Studio), performans raporlarını tek bir panelde sadeleştirir ve gerçek zamanlı analiz imkânı verir.
UTM etiketleme ile hangi varlık grubunun hangi dönüşümü tetiklediğini daha net görebilirsiniz.
CRM entegrasyonu ve first-party data, Google’ın algoritmasına yüksek kaliteli dönüşüm verileri sağlar — bu da sistemin öğrenme sürecini hızlandırır.
Analiz süreci, yalnızca performansı ölçmek değil; reklam algoritmasını besleyen bir döngü haline gelir.
Yapılabilecek Optimizasyonlar
PMax kampanyaları “tam otomatik” gibi görünse de aslında stratejik dokunuşlara oldukça açıktır. İşte etkili sonuçlar almak için yapılabilecek başlıca optimizasyon adımları:
Öge gruplarını ayrı test edin: Her öge grubu farklı hedef kitleye hitap eder. En iyi performans gösterenleri belirleyin, zayıf olanları yenileyin.
Görsel ve video kombinasyonlarını optimize edin: Reels tarzı kısa videolar ve lifestyle görseller, dönüşüm oranlarını artırır.
Negatif anahtar kelimeleri stratejik kullanın: Özellikle ilgisiz aramalarda bütçe kaybını önler.
Hedef ROAS (tROAS) ayarını optimize edin: Gereğinden yüksek hedef ROAS, kampanyayı kısıtlayabilir. Dengeyi doğru kurmak önemlidir.
Dönüşüm değeri bazlı teklif stratejisi uygulayın: Tüm dönüşümler eşit değildir. Daha yüksek değerli işlemlere öncelik verin.
Zayıf performans gösteren varlıkları yeniden yapılandırın: Düşük CTR veya zayıf etkileşim gösteren öğeleri analiz edip güncelleyin.
Reklamların gösterildiği yerleşimleri yapılandırın: Alakasız web site kanal vd. yerleşimleri hesap düzeyince hariç tutarak gereksiz maliyetlerden kaçının.
Remarketing kitle kullanımı: Sinyallerde daha spesifik kitlelerinize yönelerek algoritmaya daha sağlıklı sinyaller gönderin.
Ürün feedi: Ürün feedlerinizi kampanyanıza/öge gruplarınıza özel yapılandırmanız daha sağlıklı sonuçlar verecektir.
Bu optimizasyon adımları, Google’ın yapay zekâsına doğru veriler sunarak sistemin daha akıllı öğrenmesini sağlar.
PMax Kampanyalarında En Sık Yapılan Analiz Hataları
PMax kampanyalarında reklamverenlerin sık yaptığı hatalar genellikle analiz sürecinde başlar.
Birçok işletme tüm dönüşümleri eşit önemde değerlendirir, bu da stratejik hedef kaybına yol açar. Bunun yanında görüntülü ağda yapılan gösterimler üzerinden gelen tıklamaların bir kısmı botlardan elde edilir ve o botlar site üzerinde tel, whatsapp, mail gibi değerli olan tıklamaları da gerçekleştirirler. Böylece performansın iyi gittiği sonucuna varır reklamverenler. Fakat bu durum hem algoritmanın bozulmasına sebbeiyet verir hem de reel ROI değerlerinize maalesef olumsuz yansır.
Bir diğer hata, varlık bazlı performans raporlarının göz ardı edilmesidir. Hangi görselin, metnin, kitle sinyalinin veya anahtar kelime temasının işe yaradığını bilmeden bütçe yönetimi yapmak, karanlıkta yön bulmaya çalışmak gibidir.
Craft Ajans’tan Analiz Odaklı PMax Yaklaşımı
Craft Ajans olarak biz, otomasyonun gücünü insan zekâsıyla birleştiren hibrit bir analiz modeli benimsiyoruz.
Her PMax kampanyasında:
Varlık gruplarını segment bazında izliyor,
ROAS ve dönüşüm değerlerini gerçek zamanlı takip ediyor,
Zayıf performans alan varlıkları anında optimize ediyoruz.
Bu yaklaşım, reklam bütçesinin her kuruşunun stratejik şekilde kullanılmasını sağlar.
Çünkü biz biliyoruz ki PMax kampanyalarında başarı, algoritmaya değil analize bağlıdır.
Sonuç – Veriye Dayalı Yaklaşım Kazandırır
Performance Max kampanyaları, reklamcılığın geleceğini temsil ediyor. Ancak her güçlü teknoloji gibi, doğru kullanılmadığında etkisiz hale gelebiliyor.
Başarının sırrı; veriyi anlamak, ölçmek ve doğru zamanda müdahale etmektir.
Kısacası:
Ölç, yorumla, optimize et.
Veriye dayalı yaklaşım, sadece kampanyaları değil; markanın dijital büyüme stratejisini de dönüştürür.
Sıkça Sorulan Sorular
Performance Max, Google Ads’in yapay zekâ destekli bir kampanya türüdür. Tüm Google ağlarında (Arama, Görüntülü, YouTube, Gmail ve Haritalar) tek bir kampanyayla reklam yapmanı sağlar.
Çünkü sistem otomatik çalışır, ancak hangi varlıkların ve hedef kitlelerin daha iyi performans gösterdiğini anlamak için veriyi analiz etmek gerekir. Aksi halde bütçenin yanlış alanlara yönelmesi kolaylaşır.
En kritik metrikler; dönüşüm sayısı, dönüşüm değeri, ROAS, varlık grubu (asset group) performansı ve arama terimi görünürlükleridir.
Arama terimleri ve kanal performansı raporlarını iyi analiz etmek burada çok önemli. Ayrıca performans gösteren varlık gruplarını belirleyip diğerlerini yenilemek, hedef ROAS ayarını güncellemek ve düşük dönüşüm değeri olan öğeleri kaldırmak en etkili yöntemlerdir.
Evet, kullanılabiliyor. İlgili kampanyanızın anahtar kelimeler sekmesinde sadece negatif anahtar kelimeler kısmı bulunmaktadır. Buradan eklemeler yapabilirsiniz.
Kesinlikle evet. Görsel kalitesi, tıklama oranını (CTR) doğrudan etkiler. Dinamik, özgün ve markayla uyumlu görseller kullanan kampanyalar çok daha iyi dönüşüm oranı elde eder.
Arama kampanyaları belirli anahtar kelimelere dayanır, PMax ise yapay zekâ sayesinde niyeti tahmin eder. Yani kullanıcı “satın alma” davranışını göstermeden önce bile ilgili reklamı görebilir.
Instagram’da Reklam Verme

Instagram’da Reklam Verme
Instagram, artık sadece fotoğraf ve video paylaşım platformu değil; markaların müşterilerine ulaşmak, satışlarını artırmak ve küresel ölçekte büyümek için kullandığı en güçlü dijital pazarlama kanallarından biri. Dünya genelinde 2 milyardan fazla aktif kullanıcıya sahip olan Instagram, özellikle genç kitleye erişmek isteyen işletmeler için büyük fırsatlar sunuyor. Doğru stratejiyle oluşturulmuş sponsorlu reklamlar, markaların yalnızca görünür olmasını değil, aynı zamanda ölçülebilir sonuçlar elde etmesini de sağlıyor.
Instagram Reklamları Neden Tercih Ediliyor?
Instagram, dünya genelinde 2 milyardan fazla aktif kullanıcıya sahip. Bu devasa kitle, markalar için büyük bir fırsat anlamına geliyor. Artık yalnızca görsel paylaşım platformu değil, markaların satışlarını artırdığı, yeni müşteriler kazandığı ve global ölçekte büyüdüğü bir pazarlama kanalı.
Instagram reklamları, hem görsel gücüyle hem de kullanıcıların alışveriş davranışlarıyla öne çıkıyor. Meta’nın paylaştığı verilere göre kullanıcıların yarısından fazlası, Instagram’da gördüğü bir ürün veya hizmeti satın alıyor. Özellikle 18–34 yaş aralığındaki kitle, dijital reklamcılığın en değerli segmenti.
Türkiye özelinde ise tablo daha da ilginç. Yaklaşık 50 milyon aktif kullanıcıyla Instagram, Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri. Bu da hem küçük işletmelere hem de büyük markalara, hedef kitleye ulaşma konusunda eşsiz bir fırsat sunuyor.
Peki Instagramda reklam vermek isteyen bir işletme nereden başlamalı?
Reklam Vermeye Nasıl Başlanır?
nstagram’da reklam oluşturmanın iki yolu var: uygulama üzerinden doğrudan gönderi tanıtımı yapmak veya profesyonel olarak Meta Reklam Yöneticisi’ni kullanmak.
Uygulama içinden reklam vermek daha hızlıdır ama kısıtlıdır. Hedefleme ve raporlama seçenekleri sınırlı olduğu için daha çok küçük işletmelerin tercih ettiği bir yöntemdir.
Meta Reklam Yöneticisi ise asıl profesyonel alandır. Burada kampanya amacınızı belirleyebilir, farklı hedef kitleler tanımlayabilir, bütçenizi detaylıca kontrol edebilir ve reklamlarınızın performansını anlık olarak görebilirsiniz.
Business Manager ile Uygulama Üzerinden Reklam Verme Arasındaki Fark
Instagram’da reklam vermenin iki temel yöntemi vardır: uygulama üzerinden doğrudan gönderi tanıtımı yapmak ve Meta Business Manager (Reklam Yöneticisi) kullanmak.
Uygulama üzerinden reklam verme: Daha hızlı ve basittir. Gönderinizin altındaki “Tanıt” butonuna basarak birkaç dakika içinde sponsorlu reklam oluşturabilirsiniz. Ancak bu yöntem, hedefleme seçenekleri ve raporlama açısından sınırlıdır. Daha çok küçük işletmeler veya hızlı bir şekilde etkileşim almak isteyenler için uygundur.
Business Manager (Reklam Yöneticisi) üzerinden reklam verme: Profesyonel bir reklam yönetimi sağlar. Burada kampanya amaçlarını detaylı seçebilir, özel hedef kitleler oluşturabilir, A/B testleri yapabilir ve reklam performansını ayrıntılı raporlarla ölçebilirsiniz. Bu nedenle orta ve büyük ölçekli işletmeler için en verimli yöntemdir.
Kısacası uygulama üzerinden reklam vermek “hızlı ve pratik”, Business Manager kullanmak ise “profesyonel ve stratejik” bir çözümdür.
Hedef Kitleyi Doğru Belirlemek
Instagramda reklam başarısının en önemli unsuru doğru hedeflemedir. Sadece “18–35 yaş kadın” gibi geniş tanımlar yeterli olmaz. Kullanıcıların ilgi alanlarına, alışveriş davranışlarına, hatta daha önce sizin markanızla etkileşime geçip geçmediğine göre özel hedeflemeler yapılabilir.
Örneğin, e-ticaret sitesi olan bir marka, web sitesini ziyaret eden ancak alışverişini tamamlamayan kişileri yeniden hedefleyerek satışlarını artırabilir. Bu tür “yeniden pazarlama” (remarketing) kampanyaları, globalde en yüksek dönüşüm sağlayan stratejiler arasında yer alıyor.
Hangi Reklam Formatları Kullanılabilir?
Instagram farklı reklam formatlarıyla işletmelere esneklik sunuyor:
Feed reklamları, kullanıcıların akışında doğal bir şekilde görünür.
Story (Hikâye) reklamları, tam ekran deneyimiyle markaya dikkat çeker.
Reels reklamları, kısa video formatıyla özellikle genç kitleyi hedeflemek için güçlüdür.
Carousel reklamları, birden fazla ürün veya mesajı aynı anda sunmak için kullanılır.
Katolog reklamları, ürün etiketleriyle doğrudan satışa yönlendirir.
- Leed(Form) Reklamları, potansiyel müşterilerin bilgileri toplanır.
Global trendler, özellikle Reels ve Hikâye reklamlarının yükselişte olduğunu gösteriyor. Çünkü video içerikler, etkileşimi görsellere göre çok daha hızlı artırıyor.
Video ve Reels Reklamlarının Yükselişi
Instagram’da video içerik tüketimi her geçen yıl artıyor. Reels formatı, TikTok’un yükselişiyle birlikte daha da önem kazandı ve Meta bu alana ciddi yatırımlar yapıyor. Reels reklamları, özellikle genç kitleye ulaşmak için en etkili yöntemlerden biri haline geldi.
Global veriler, Reels reklamlarının etkileşim oranının klasik görsel reklamlara kıyasla %40 daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca kullanıcıların kısa ve dinamik videolara verdiği tepki, markaların hikâyelerini daha yaratıcı bir şekilde anlatmasına olanak tanıyor.
Reklam Fiyatları Hakkında Gerçekler
Instagram reklam fiyatları için sabit bir rakam söylemek mümkün değil. Fiyatlar; hedeflenen kitleye, sektöre, seçilen reklam formatına ve kampanya dönemine göre değişiyor. Hedeflenen kitle ne kadar niş ve dar olursa, fiyatlar o kadar yükselir. Reklam formatı da belirleyici bir unsurdur; örneğin Reels veya video reklamları, görsel reklamlara göre daha yüksek maliyetli olabilir. Ayrıca kampanyaların verildiği dönem de önemlidir. Black Friday, yılbaşı veya sevgililer günü gibi yoğun dönemlerde reklam fiyatları ciddi şekilde artar.
Örneğin, ABD’de moda ve teknoloji gibi rekabetin yoğun olduğu sektörlerde CPM (bin gösterim başına maliyet) 5–10 dolar seviyelerinde olabilir. Türkiye’de ise bu maliyet genellikle 1-3 dolar aralığında kalıyor. Ancak yılbaşı, Black Friday gibi dönemlerde maliyetler ciddi şekilde yükselebiliyor.
Yani bütçenizi planlarken sektörünüzü, hedef kitlenizi ve kampanya zamanlamasını mutlaka göz önünde bulundurmalısınız.
Başarılı Kampanya İçin İpuçları
Instagram’da reklam verirken tek bir formül yok ama olmazsa olmaz bazı ipuçları var:
Hedefinizi net koyun. Satış mı artırmak istiyorsunuz, yoksa marka bilinirliği mi?
İçerikte özgün olun. Reels reklamlarında yaratıcı videolar, sıradan görsellere göre çok daha fazla etkileşim sağlıyor.
Test etmekten korkmayın. Farklı görseller, metinler ve çağrı butonları deneyerek en iyi performansı bulun.
Ölçüm yapın. Tıklama oranı (CTR), dönüşüm oranı, etkileşim oranı ve maliyetleri düzenli olarak takip edin.
Doğru bütçe planlayın. Hedef kitlenizin büyüklüğü ve reklamların çeşitliliğine göre yeterli bütçe kullanmaya özen gösterin.
Sık Yapılan Hatalar ve Kaçınma Yöntemleri
Instagram’da reklam verirken yapılan en büyük hatalardan biri, “herkese ulaşmaya” çalışmak. Çok geniş kitleler seçmek, reklamın etkisini düşürür ve bütçeyi boşa harcatır. Bunun yerine spesifik hedeflemeler yapmak gerekir.
Bir diğer hata ise içerik kalitesini göz ardı etmektir. Düşük çözünürlüklü görseller veya sıradan stok fotoğraflar, kullanıcıların dikkatini çekmez. Başarılı reklamlar genellikle markanın özgün ve yaratıcı içerikleriyle öne çıkar.
Ayrıca ölçümleme yapılmayan kampanyalar, gelişim şansı olmayan kampanyalardır. Reklam sonrası performans verilerinin düzenli incelenmesi, gelecekteki kampanyaların çok daha verimli olmasını sağlar.
Instagram’da reklam vermek, sadece büyük markaların değil, küçük işletmelerin de büyümesini sağlayan en etkili dijital pazarlama yöntemlerinden biri.
Doğru hedefleme, yaratıcı içerik ve düzenli optimizasyonla sponsorlu reklamlar, markanızı hem globalde hem de Türkiye’de milyonlarca kullanıcıyla buluşturabilir. Craft Ajans olarak biz de işletmelere Instagram reklamlarını profesyonelce yönetmeleri için destek veriyor, reklam bütçelerinden en yüksek verimi almalarını sağlıyoruz.
Sıkça Sorulan Sorular
Instagram’da reklam verebilmek için bir Facebook Business hesabı ve Meta Reklam Yöneticisi erişimi gerekir.
Meta Reklam Yöneticisi üzerinden kampanya oluşturulur, hedef kitle ve bütçe belirlenir, ardından reklam formatı seçilerek yayın yapılır.
Reklam fiyatları sektör, hedef kitle büyüklüğü, reklam formatı, kampanya süresi ve rekabet yoğunluğuna göre değişir.
Globalde günlük minimum 1–5 USD arasında bütçelerle başlanabilir. Türkiye’de küçük bütçelerle de reklam vermek mümkündür ancak düşük bütçelerle sonuç almak son derece zordur.
Gösterimler, tıklamalar, etkileşim oranı (CTR), satış ve dönüşümler Meta Reklam Yöneticisi raporları üzerinden ölçülür.
Moda, kozmetik, teknoloji, e-ticaret, turizm ve yeme-içme sektörleri Instagram reklamlarında en yüksek etkileşim alan kategorilerdir.
Feed, Hikâye, Reels, Carousel ve Alışveriş reklamları en çok tercih edilen formatlardır.
Evet. Özellikle yerel işletmeler düşük bütçelerle konum bazlı hedefleme yaparak hızlı sonuçlar alabilir.
Evet. Doğru hedefleme, yaratıcı içerik ve optimizasyon ile Instagram reklamları doğrudan satışlara ve müşteri kazanımına katkı sağlar.
Global veriler, Reels ve Hikâye reklamlarının özellikle genç kitlede daha yüksek etkileşim ve dönüşüm sağladığını gösteriyor. Ancak en iyi format, sektöre ve kampanyanın hedefine göre değişebilir.
A/B testi, farklı görsel, metin veya çağrı butonlarının performansını karşılaştırmaya yarar. Böylece en iyi sonuç veren reklamı bulabilir, bütçenizi en verimli kampanyalara yönlendirebilirsiniz.
Reklamların etkisi genellikle birkaç gün içinde görülmeye başlar. Ancak gerçek performans değerlendirmesi için kampanyaların en az 7–14 gün çalışmasına izin vermek gerekir.
İlişkilendirme Modelleri: Dijital Pazarlamada Doğru Ölçümün Anahtarı

İlişkilendirme Modelleri: Dijital Pazarlamada Doğru Ölçümün Anahtarı
Dijital reklam bütçenizin hangi kanallardan gerçekten değer ürettiğini biliyor musunuz?
İlişkilendirme modelleri, Google Ads, Meta, TikTok ve Google Analytics gibi platformlarda dönüşümlerin hangi temas noktalarına bağlanacağını belirler. Doğru model seçimi, ROI’yi doğru hesaplamanın ve reklam yatırımlarından maksimum verim almanın en kritik adımıdır.
İlişkilendirme Modelleri Nedir?
Dijital pazarlamada müşterilerin satın alma yolculuğu tek adımlı değildir. Kullanıcılar reklamı görür, web sitesini ziyaret eder, farklı platformlarda markayla etkileşime girer ve sonunda dönüşüm gerçekleştirir.
Bu yolculukta hangi temas noktasının dönüşüme ne kadar katkısı olduğunu belirlemek için kullanılan yöntemlere ilişkilendirme modelleri (attribution models) denir.
Doğru ilişkilendirme modeli seçmek:
- Reklam bütçesini daha verimli kullanmayı,
- Hangi kanalın gerçekten işe yaradığını görmeyi,
- Stratejik kararları doğru veriyi baz alarak almayı sağlar.
Yanlış model seçimi ise ROI’nin (yatırım getirisi) yanlış ölçülmesine, yanlış bütçe dağılımına ve verimsiz kampanyalara yol açar.
İlişkilendirme Modellerinin Önemi
Dijital reklamcılıkta en kritik konulardan biri, yapılan harcamanın gerçekten nasıl bir sonuç doğurduğunu anlayabilmektir. İşletmeler ister küçük bütçelerle reklam versin, ister milyonlarca liralık yatırımlar yapsın; her reklamveren için dönüşümün hangi kanaldan geldiğini doğru ölçmek hayati önem taşır.
Yanlış ilişkilendirme modeli, bazı kanalların olduğundan daha başarılı görünmesine neden olabilir.
Doğru ilişkilendirme modeli ise bütçenin en verimli kanallara yönlendirilmesini sağlar.
Özellikle çok kanallı pazarlama stratejilerinde, doğru model seçimi ROI’nin gerçekçi şekilde hesaplanmasını mümkün kılar.
Kısacası; ister küçük bir e-ticaret markası, ister global bir şirket olun, doğru ilişkilendirme modeli seçimi olmadan dijital reklam performansınızı tam olarak ölçmek imkânsızdır.
Google Ads İlişkilendirme Modelleri
Google Ads, geçmişte birçok model sunuyordu (ilk tıklama, doğrusal, zaman azalmalı, pozisyon bazlı). Ancak 2023 sonunda bu modeller tamamen kaldırıldı.
Bugün Google Ads’te yalnızca iki ilişkilendirme modeli kullanılabiliyor:
Son Tıklama (Last Click Attribution)
Dönüşümün tüm değerini kullanıcı yolculuğundaki son tıklamaya verir.
Avantajı: Basit, kolay anlaşılır ve küçük veri setlerinde kullanılabilir.
Dezavantajı: Önceki temas noktalarının katkısını göz ardı eder.
Veriye Dayalı Attribution (Data-Driven Attribution – DDA)
Google’ın makine öğrenmesi ile çalışan gelişmiş modelidir. Her temas noktasının dönüşüme katkısını analiz eder ve geçmiş verilerden öğrenir.
Avantajı: Gerçek performansı en doğru şekilde gösterir.
Dezavantajı: Küçük hesaplarda yeterli veri olmadığı için sağlıklı çalışmayabilir.
Not: Google Ads tarafında varsayılan model artık Veriye Dayalı Attribution’dır.
Meta (Facebook & Instagram) İlişkilendirme Modelleri
Meta tarafında reklamverenlerin uzun süredir kullandığı pencere ayarı “7 gün tıklama / 1 gün görüntüleme” idi. 2025 itibarıyla Meta, reklam gruplarında iki farklı ilişkilendirme modeli sunmaya başladı:
Standart (Standard Attribution)
Belirlenen zaman penceresi (örn. 7 gün tıklama, 1 gün görüntüleme) içinde gerçekleşen tüm dönüşümlere reklam kredisi verir.
Avantajı: Hızlı sonuç sunar, yüksek hacimli dönüşümler gösterir.
Dezavantajı: Reklamın etkisini olduğundan fazla gösterebilir.
Artımlı (Incremental Attribution)
Reklam gösterilen kullanıcılarla gösterilmeyen bir kontrol grubunu karşılaştırır. Gerçek reklam etkisini (incremental lift) ölçer.
Avantajı: Reklamların gerçekten dönüşüm yaratıp yaratmadığını net şekilde gösterir, ROAS’ı daha gerçekçi yansıtır.
Dezavantajı: Dönüşüm sayıları daha düşük görünür, uygulanması maliyetli olabilir.
Meta’da Standart model günlük optimizasyon, Artımlı model ise stratejik kararlar için idealdir.
Google Analytics (GA4) İlişkilendirme Modelleri
Universal Analytics döneminde son tıklama varsayılan modeldi. GA4 ilk çıktığında farklı modeller sunuyordu. Ancak 2023 sonunda Google Ads ile uyumlu hale getirildi.
Artık GA4’te yalnızca iki model kullanılabiliyor:
Son Tıklama
Veriye Dayalı Attribution
Böylece Ads ile Analytics aynı yapıda çalışıyor ve raporlama daha şeffaf hale geldi.
TikTok Reklamlarında İlişkilendirme Modelleri
TikTok, Kendi Kendine İlişkilendirme Ağına geçtikten sonra ilişkilendirme ölçümünü 3 farklı dönüşüm türü üzerinden yapıyor.
Tıklama İlişkilendirmesi (Click-Through Attribution – CTA)
Kullanıcı reklamı tıkladığında başlar.
Kullanılabilirlik: 1, 7, 14, 28 gün tıklama
Avantajı: E-ticaret gibi dönüşüm odaklı kampanyalar için uygundur.
Dezavantajı: Görüntüleme etkisini göz ardı eder.
Katılımlı Görüntüleme İlişkilendirmesi (Engaged View-Through Attribution – EVTA)
Kullanıcı reklamı görüntüler ve reklamla etkileşime girerse (ör. videoyu birkaç saniye izleme), dönüşüm reklama bağlanabilir.
Kullanılabilir aralık: 1 gün veya 7 gün.
Avantajı: TikTok’un video odaklı yapısında, tıklama olmadan gelen etkileri ölçer.
Dezavantajı: Etkileşimin dönüşüm üzerindeki etkisi her zaman net olmayabilir.
Görüntüleme İlişkilendirmesi (View-Through Attribution – VTA)
Kullanıcı reklamı görür, tıklamadan dönüşüm yaparsa reklama bağlanır.
Kullanılabilir aralık: Kapalı, 1 veya 7gün.
Avantajı: Marka bilinirliği kampanyaları için faydalıdır.
Dezavantajı: Fazla iyimser sonuç verebilir.
TikTok’ta reklamverenler, CTA + EVTA + VTA kombinasyonlarını seçerek kampanya hedeflerine göre en uygun pencereyi belirleyebilir.
Google, Meta, Analytics ve TikTok Karşılaştırma Tablosu

İlişkilendirme Modeli Seçerken Nelere Dikkat Etmeli?
Model seçerken şu sorular sorulmalıdır:
Satış döngüm uzun mu kısa mı?
Marka bilinirliği mi yoksa son satış adımı mı daha önemli?
Veri hacmim yeterli mi?
Platform tercihim hangi tür ölçümü gerektiriyor?
Genel öneriler:
Google Ads & GA4: Veriye Dayalı model en doğru sonuçları verir.
Meta Prospecting: Artımlı model, yeni müşteri kazanımında gerçek etkiyi ölçmek için idealdir.
Meta Retargeting: Standart model daha pratik sonuç sağlar.
TikTok: E-ticaret için CTA, video etkileşimi için EVTA, marka bilinirliği için VTA tercih edilmelidir.
Son olarak dijital kanallarınızdaki reklamlarınızın urllerinde utm’leri mutlaka kullanın. Bu size analytics tarafında kanallarınızı çok daha iyi segmente edip, verileri sağlıklı analiz etmenize yardımcı olacaktır.
Sonuç: Doğru İlişkilendirme Modeli ile Reklam Yatırımınızı Güçlendirin
Dijital pazarlama yatırımlarında başarı yalnızca harcanan bütçeye değil, bu bütçenin nasıl ölçümlendiğine bağlıdır.
Google Ads ve GA4 tarafında yalnızca Veriye Dayalı ve Son Tıklama modelleri mevcut.
Meta tarafında reklamverenler artık Standart ve Artımlı modeller arasında seçim yapabiliyor.
TikTok Ads ise CTA, EVTA ve VTA ile esnek ölçüm sunuyor.
Craft Ajans olarak, doğru ilişkilendirme modeli seçimiyle işletmelerin daha yüksek ROI elde etmesini sağlıyor ve dijital büyüme yolculuklarında güvenilir bir partner oluyoruz.
Sıkça Sorulan Sorular
İlişkilendirme modeli, dijital reklamcılıkta dönüşümlerin hangi kanallara ve temas noktalarına bağlanacağını belirleyen ölçüm yöntemidir.
Google Ads’te yalnızca iki model vardır: Son Tıklama ve Veriye Dayalı Attribution. Eski modeller 2023 sonunda kaldırılmıştır.
Standart model tüm dönüşümleri reklam penceresine bağlar. Artımlı model ise reklam gösterilen ve gösterilmeyen kullanıcıları karşılaştırarak gerçek reklam etkisini ölçer.
TikTok Ads üç model sunar: Tıklama (CTA), Katılımlı Görüntüleme (EVTA) ve Görüntüleme (VTA). Bu modellerin süre pencereleri 1 gün ile 7 gün arasında ayarlanabilir.
GA4’te yalnızca Son Tıklama ve Veriye Dayalı Attribution modelleri kullanılmaktadır.
Doğru model seçimi, reklam bütçesinin en verimli şekilde kullanılmasını sağlar. ROI’nin (yatırım getirisi) doğru ölçülmesi, hangi kanalın gerçekten değer kattığını görmek için hayati önem taşır.
CTA (Tıklama): E-ticaret ve satış odaklı kampanyalar için.
EVTA (Katılımlı Görüntüleme): Videoyla etkileşimin önemli olduğu kampanyalar için.
VTA (Görüntüleme): Marka bilinirliği ve hızlı etki isteyen kampanyalar için uygundur.
Her iki platform da aynı iki modeli (Son Tıklama, Veriye Dayalı) destekler. GA4 daha çok raporlama için kullanılırken, Ads tarafında optimizasyon direkt bu modellere göre yapılır.
Doğru model seçildiğinde, reklam bütçesi en verimli kanallara kaydırılır. Bu da ROI’nin (yatırım getirisi) daha doğru ölçülmesini ve artırılmasını sağlar. Yanlış model ise hatalı kararlarla bütçe kaybına yol açabilir.
Genellikle Veriye Dayalı Attribution e-ticaret için en doğru sonuçları verir. Çünkü çok kanallı müşteri yolculuğunu dikkate alır. Küçük verilerde ise destekleyici olarak son tıklama modeli kullanılabilir.
Veri hacmi düşük işletmelerde son tıklama modeli başlangıç için kullanılabilir. Ancak işletme büyüdükçe ve veri arttıkça, daha gerçekçi sonuçlar için veriye dayalı modele geçilmesi önerilir.
Çok kanallı stratejilerde müşteri tek bir temasla değil, birçok farklı kanal üzerinden dönüşüm gerçekleştirir. İlişkilendirme modeli, bu kanalların katkısını adil şekilde ölçerek pazarlama bütçesinin doğru dağıtılmasını sağlar
Google Ads Performans Metrikleri: Başarının Şifresini Çözün

Google Ads Performans Metrikleri: Başarının Şifresini Çözün
Google Ads Performans Metrikleri
Google Ads kampanyaları, doğru strateji ve etkili analizle ciddi kazançlar sağlayabilir. Ancak reklam başarısını değerlendirmek için yalnızca tıklama ya da gösterim sayısına bakmak yeterli değildir. Gerçek performansı anlamak için çeşitli metrikleri derinlemesine analiz etmek gerekir.
Bu yazıda, Google Ads kampanya performansınızı en doğru şekilde ölçebilmenizi sağlayacak temel ve gelişmiş Google Ads Performans Metriklerini açıklıyor; her birinin anlamını, neden önemli olduğunu ve nasıl iyileştirilebileceğini detaylı şekilde ele alıyoruz.
1. Tıklama Oranı (CTR)
Nedir?
Tıklama Oranı (CTR – Click Through Rate), reklamlarınızın kaç kullanıcıya gösterildiği ve bu gösterimlerden kaçının tıklamaya dönüştüğü oranı gösterir. Reklamın kullanıcı ilgisini çekip çekmediğini ölçer.
Performansa Etkisi Nedir?
CTR, kampanyanızın kullanıcılar üzerinde ne kadar etkili olduğunu gösteren ilk göstergedir. Yüksek bir CTR, reklam metninizin ilgi çekici, anahtar kelimenizle uyumlu ve hedef kitlenize uygun olduğunu gösterir. Bu da doğrudan kalite puanınızı artırır. Kalite puanı yükseldiğinde:
Reklam sıralamanız iyileşir
Daha az maliyetle daha üst sıralarda çıkarsınız
Reklamınızın görünürlüğü artar
Özellikle Google Ads’teki arama ağı kampanyalarında, CTR ne kadar yüksekse, Google sizi o kadar “kaliteli reklamveren” olarak görür ve bu da algoritmik avantaj sağlar. CTR düşükse, hedeflemeniz veya reklam mesajınız gözden geçirilmeli; başlık, açıklama metni veya uzantılar revize edilmelidir.
Nasıl Hesaplanır?
CTR = (Tıklama Sayısı / Gösterim Sayısı) x 100
2. Kalite Puanı (Quality Score)
Nedir?
Kalite Puanı, Google’ın reklamlarınızı kullanıcı deneyimi ve alaka düzeyine göre 1-10 arasında derecelendirdiği skordur.
Performansa Etkisi Nedir?
Kalite puanı, hem maliyetlerinizi hem de reklam konumunuzu doğrudan etkiler. Skorunuz yüksekse:
Daha düşük CPC ödersiniz
Daha yüksek reklam sıralamasına ulaşırsınız
Reklamlarınız daha sık ve daha iyi konumda görünür
Kalite puanı aynı zamanda Google’ın reklamınızı kullanıcı deneyimi açısından nasıl değerlendirdiğini gösterir. Bu nedenle, kullanıcıyı tıklamaya teşvik eden içerikler oluşturmak, açılış sayfası hızını optimize etmek ve mobil uyumluluğu sağlamak kalite puanını olumlu yönde etkiler.
Nasıl Hesaplanır?
3 temel kriterle hesaplanır:
- Beklenen Tıklama Oranı (CTR)
- Reklam metninin anahtar kelimeye alaka düzeyi
- Açılış sayfası deneyimi
3. Dönüşüm Oranı (Conversion Rate)
Nedir?
Dönüşüm oranı, reklama tıklayanların hedeflenen işlemi (satın alma, kayıt, form doldurma vb.) gerçekleştirme oranıdır.
Performansa Etkisi Nedir?
Dönüşüm oranı, tıklama sonrasında kullanıcıların ne kadarının hedef aksiyonu gerçekleştirdiğini gösterir. Reklamlarınızın gerçekten işe yarayıp yaramadığını anlamak için en kritik metriktir.
Yüksek dönüşüm oranı:
Kampanyanın hedef kitleye tam olarak ulaştığını
Açılış sayfasının ikna edici olduğunu
Reklam mesajının kullanıcı davranışını etkilediğini gösterir
Düşük dönüşüm oranı ise çoğu zaman ya açılış sayfasında UX sorunlarına ya da yanlış hedeflemeye işaret eder. Bu metrik, performans odaklı reklam kampanyalarının nihai başarısını belirler.
Nasıl Hesaplanır?
Dönüşüm Oranı = (Dönüşüm Sayısı / Tıklama Sayısı) x 100
4. Dönüşüm Başına Maliyet (CPA)
Nedir?
CPA (Cost Per Acquisition), bir dönüşümün (satın alma, form doldurma vb.) size ortalama maliyetidir.
Performansa Etkisi Nedir?
CPA, bir müşteriyi kazanmanın size maliyetini gösterdiğinden, özellikle küçük bütçeli işletmeler için çok kritiktir. CPA’nız yüksekse, kampanyalarınız verimsiz çalışıyor demektir.
CPA’nın yüksek olması şu sorunlara işaret edebilir:
Gereğinden geniş hedefleme
Açılış sayfası optimizasyon eksikliği
Reklam metinlerinin yetersiz ikna gücü
CPA düşükse, aynı bütçeyle daha fazla müşteri kazanabilir ve pazarlama yatırımınızdan daha yüksek kâr sağlayabilirsiniz. Bu metrik ROAS ile birlikte değerlendirilerek tam verim elde edilir.
Nasıl Hesaplanır?
Dönüşüm Maliyeti = Toplam Maliyet / Toplam Dönüşüm Sayısı
5. Gösterim Payı (Impression Share)
Nedir?
Gösterim Payı, reklamınızın potansiyel gösterim fırsatlarına göre ne kadar sıklıkla görüntülendiğini gösterir.
Performansa Etkisi Nedir?
Gösterim payı, pazardaki rekabet gücünüzü ve reklamlarınızın görünürlük kapasitesini belirler. Yüksek gösterim payı:
Marka bilinirliğini artırır
Rekabetçi kelimelerde alanı domine etmenizi sağlar
Marka aramalarında sizin dışınızda kimsenin reklam vermesini engeller
Düşük gösterim payı ise reklamınızın potansiyel müşterilere ulaşamadığını gösterir. Bütçe artışı, tekliflerin gözden geçirilmesi ve kalite puanının iyileştirilmesi bu metrik için en yaygın çözümlerdir.
Nasıl Hesaplanır?
Gösterim Payı= (Reklamın Aldığı Gösterim / Toplam Uygun Gösterim) x 100
6. ROAS (Return on Ad Spend)
Nedir?
ROAS, reklam harcamanızın ne kadar gelir getirdiğini gösteren en temel yatırım getirisi ölçümüdür. Google Ads panelinde Dönüşüm Değeri/Maliyet olarak yer almaktadır.
Performansa Etkisi Nedir?
ROAS, yatırımınızın doğrudan finansal getirisi olduğu için en kritik performans metriğidir. ROAS yüksekse:
Pazarlama kampanyalarınızın kârlı olduğu
Bütçenin doğru yerlere harcandığı
Hedef kitleye başarıyla ulaşıldığı anlaşılır
Düşük ROAS ise pazarlama stratejinizin gözden geçirilmesi gerektiğine işarettir. Hedefleme hatası, kötü açılış sayfaları, pahalı tıklama maliyetleri veya düşük dönüşüm oranları ROAS’ı düşürebilir. ROAS verileri, pazarlama kararlarını veriyle desteklemek için en güvenilir kaynaktır.
Nasıl Hesaplanır?
ROAS = Reklam Geliri / Reklam Harcaması
7. Tıklama Başına Maliyet (CPC)
Nedir?
Tıklama Başına Maliyet (Cost Per Click), reklamınıza yapılan her bir tıklama için ödediğiniz ortalama tutardır.
Performansa Etkisi Nedir?
CPC, reklamın her tıklama başına maliyetini belirlediği için doğrudan bütçe optimizasyonunu etkiler. Yüksek CPC:
Rekabetin yüksek olduğu kelimelerde
Kalite puanı düşük kampanyalarda
Alakasız hedeflemelerde görülür
Düşük CPC ile daha fazla trafik elde edebilir, aynı bütçeyle daha fazla gösterim ve tıklama sağlayabilirsiniz. CPC’yi düşürmek için kalite puanını artırmak, daha dar ve ilgili hedefleme yapmak ve negatif anahtar kelimeleri kullanmak gerekir.
Nasıl Hesaplanır?
Tıklama Başına Maliyet = Toplam Harcama / Toplam Tıklama Sayısı
8. Hemen Çıkma Oranı (Bounce Rate)
Nedir?
Hemen çıkma oranı, kullanıcıların sayfanıza geldikten sonra hiçbir etkileşimde bulunmadan çıktığı oranı gösterir.
Performansa Etkisi Nedir?
Bounce rate, kullanıcıların sitede herhangi bir etkileşim yapmadan çıkma oranını gösterdiğinden kullanıcı deneyimiyle doğrudan ilişkilidir. Yüksek oranlar şunlara işaret edebilir:
Açılış sayfası yavaş ya da mobil uyumsuz
İçerik, kullanıcı beklentisini karşılamıyor
Reklam mesajı ile sayfa içeriği tutarsız
Bu durum reklamdan gelen trafiğin boşa gittiğini gösterir. Düşük bounce rate, kullanıcıların ilgilendiğini ve sayfada kalmaya devam ettiğini gösterir ki bu da dönüşüme daha yakın oldukları anlamına gelir.
Nasıl Hesaplanır?
Hemen Çıkma Oranı = (Tek Sayfalık Oturumlar / Toplam Oturumlar) x 100
9. Arama Ağı Kaybedilen Gösterim Payı (Bütçe)
Nedir?
Arama Ağı Kaybedilen Gösterim Payı (Bütçe), reklamlarınızın gösterilmeye uygun olduğu ancak günlük veya aylık reklam bütçenizin yetersiz kaldığı için gösterilemediği arama sorgularının oranını ifade eder. Bu metrik, reklamınızın potansiyel erişiminin bütçe nedeniyle sınırlanıp sınırlanmadığını anlamanıza yardımcı olur.
Performansa Etkisi Nedir?
Bütçe kaynaklı gösterim kayıpları, reklamınızın daha az kişiye ulaşmasına neden olur. Özellikle rekabetin yoğun olduğu saatlerde veya yüksek hacimli anahtar kelimelerde bu kayıplar dönüşüm oranlarını doğrudan etkiler.
Günlük bütçeniz sık sık tükeniyorsa, kampanya verimliliği düşer.
Düşük gösterim sayısı, tıklama ve dönüşüm oranlarınızı da olumsuz etkiler.
Potansiyel müşteri kaybı yaşarsınız ve bu durum ROAS üzerinde negatif etki yaratır.
Nasıl Hesaplanır?
Kaybedilen Gösterim Payı (Bütçe) = (Uygun gösterim – Gerçekleşen gösterim) / Uygun gösterim x 100
10. Arama Ağı Kaybedilen Gösterim Payı (Sıralama) Nedir?
Nedir?
Arama Ağı Kaybedilen Gösterim Payı (Sıralama), reklamınızın gösterilme hakkı kazanmasına rağmen kalite puanınızın veya teklifinizin yetersiz olması nedeniyle gösterilemediği aramaların oranıdır. Bu metrik, rekabet karşısındaki sıralama başarınızı yansıtır.
Performansa Etkisi Nedir?
Sıralama eksikliğinden kaynaklı gösterim kayıpları, hedef kitlenizin sizi rakipleriniz yerine tercih etmesine engel olur.
Reklamınız daha az görünür ve daha alt sıralarda yer alır.
Görünürlük azaldıkça, marka bilinirliği ve etkileşim oranı düşer.
Kalite puanı düşükse CPC maliyetleri artar ve aynı bütçeyle daha az kullanıcıya ulaşırsınız.
Nasıl Hesaplanır?
Kaybedilen Gösterim Payı (Sıralama) = (Uygun gösterim – Gerçekleşen gösterim) / Uygun gösterim x 100
11. Açık Artırma Bilgileri (Auction Insights)
Nedir?
Açık Artırma Bilgileri (Auction Insights), Google Ads reklamlarınızın aynı anahtar kelimelerde yarıştığı rakiplerle nasıl bir performans karşılaştırması içinde olduğunu gösteren bir rapordur. Hangi markalarla rekabet ettiğinizi, bu markalara karşı görünürlüğünüzü ve sıralamanızı analiz etmenize olanak tanır.
Açık artırma raporları özellikle performans kampanyalarının stratejik olarak yönetilmesinde büyük rol oynar. Sizi geçmekte olan rakipleri görüp, buna göre bütçe, teklif veya kreatif değişiklik yapma şansı verir.
Performansa Etkisi Nedir?
Açık artırma bilgileri, sadece rekabeti anlamakla kalmaz, kampanya kararlarını optimize etmek için de kullanılır:
Hangi rakiplerin sizi geçtiğini görebilirsiniz: Eğer belirli bir markaya karşı sürekli düşük sıralarda çıkıyorsanız, teklif veya kalite puanı konusunda aksiyon alabilirsiniz.
Gösterim kayıplarının nedenini anlayabilirsiniz: Bütçeden mi yoksa sıralamadan mı kaynaklı olduğunu bu raporla netleştirebilirsiniz.
Marka savunması stratejisi geliştirebilirsiniz: Eğer rakipler marka adınızla reklam veriyorsa, Auction Insights bunu gösterebilir ve siz de buna karşı önlem alabilirsiniz.
Pazardaki konumunuzu ölçebilirsiniz: Üst konumda görünme ve rekabeti aşma oranları, sektördeki rekabet gücünüzü doğrudan yansıtır.
Nasıl İncelenir?
Auction Insights raporları Google Ads paneli üzerinden kampanya, reklam grubu veya anahtar kelime düzeyinde alınabilir. Bu raporda şu metrikler sunulur:
Gösterim Payı (Impression Share): Reklamınızın potansiyel gösterimlere göre ne sıklıkla göründüğü
Üstte Gösterilme Oranı (Top of Page Rate): Reklamlarınızın sayfanın üst kısmında ne kadar göründüğü
Mutlak Üst Konum Oranı (Absolute Top of Page Rate): Reklamınızın ilk sırada yer alma oranı
Rekabet Aşma Oranı (Outranking Share): Reklamınızın rakibin reklamından daha yüksek sırada yer aldığı gösterim yüzdesi
Kesişme Oranı (Overlap Rate): Sizin ve rakibinizin aynı açık artırmada birlikte göründüğü oran
ROAS Nedir? Nasıl Hesaplanır? Detaylı Rehber

ROAS Nedir? – Dijital Reklam Harcamalarının Getirisi Rehberi
ROAS Nedir?
ROAS (Return on Ad Spend), reklamlar için harcadığınız her 1 TL’ye karşılık ne kadar gelir elde ettiğinizi gösteren bir dijital pazarlama metriğidir. Bir başka deyişle ROAS, reklam harcamasının getirisi anlamına gelir. Örneğin, bir reklam kampanyasına harcadığınız tutarla o kampanyadan elde ettiğiniz geliri oranlayarak kampanyanın ne kadar verimli olduğunu ölçebilirsiniz. ROAS, bir dijital reklam kampanyasının etkinliğini net bir şekilde ortaya koyar ve genellikle kısa vadeli kampanyalardan yıllık pazarlama faaliyetlerine kadar farklı düzeylerde kullanılabilir.
ROAS metriği sayesinde dijital reklam yatırımlarınızın geri dönüşünü objektif olarak değerlendirebilirsiniz. Bu metrik, pazarlama çalışmalarınızın ne kadar kazanç sağladığını ve reklam bütçenizin ne kadar etkili kullanıldığını ortaya koyar. Sonuç olarak, işletmeler ROAS takibini düzenli yaparak reklam harcamalarının boşa gitmediğinden emin olabilir ve gelecekteki kampanyalar için stratejilerini şekillendirebilir.
ROAS Neden Önemlidir?
ROAS, dijital reklamcılıkla uğraşan ajanslar ve işletmeler için temel performans göstergelerinden (KPI) biridir. Peki ROAS’ı bu kadar kritik yapan nedir? İşte ROAS’ın önemli olmasının başlıca nedenleri:
Reklam Verimliliğini Ölçer: ROAS, belirli bir kampanyanın harcadığı bütçeye göre ne kadar gelir getirdiğini gösterir. Bu sayede hangi kampanyaların gerçekten işe yaradığını, hangilerinin zarar ettirdiğini kolayca görebilirsiniz. Örneğin, ROAS’ı yüksek olan kampanyalar harcanan paraya göre daha fazla gelir sağlıyor demektir ve bu kampanyaların başarılı olduğu söylenebilir.
Bütçe Optimizasyonu Sağlar: Kısıtlı reklam bütçesiyle maksimum etki elde etmek isteyen işletmeler için ROAS harika bir yol göstericidir. ROAS takibi, pazarlama bütçenizi en verimli şekilde nereye yönlendireceğinizi anlamanıza yardımcı olur. Örneğin, düşük ROAS’lı bir kanala ayırdığınız bütçeyi, ROAS’ı yüksek bir kanala kaydırarak toplam getiriyi artırabilirsiniz.
Hedef Belirleme ve Strateji: ROAS, kampanya hedefleri belirlerken de kullanışlıdır. Diyelim bir e-ticaret girişimi, reklama harcadığı her 1 TL için en az 3 TL gelir hedefliyor – bu durumda hedef ROAS’ı 3:1 olarak belirler. Bu hedefe ulaşılıp ulaşılmadığını düzenli ölçmek, stratejinin gidişatını değerlendirmeyi sağlar. ROAS aynı zamanda diğer metriklerle birlikte kullanıldığında (örneğin Dönüşüm Oranı, Müşteri Edinme Maliyeti vb.), pazarlama faaliyetlerinin genel başarısını bütüncül şekilde anlamaya yardımcı olur.
Erken Uyarı Sistemi: Bir kampanyanın kârlı olup olmadığını hızlıca anlamak için ROAS iyi bir göstergedir. Kampanya devam ederken ROAS değerinin düşmesi, bir sorun olduğuna işaret eder ve erken müdahale etme fırsatı sunar. Örneğin, reklamlara harcama artarken elde edilen gelir aynı kalmışsa ROAS düşer; bu da belki de reklam hedeflemesinde veya teklif stratejisinde bir sorun olduğunu gösterebilir.
Özetle, ROAS reklam yatırımlarınızın geri dönüşünü ölçerek dijital pazarlama çalışmalarınızın etkinliğini ve kârlılığını anlamanızı sağlar. Bu nedenle, küçük işletmelerden büyük ajanslara kadar herkes için ROAS’ı takip etmek ve iyileştirmek öncelikli olmalıdır.
ROAS Nasıl Hesaplanır? (Formül ve Örnekler)
ROAS hesaplaması son derece basittir. Temel formül şöyle ifade edilir:
ROAS = (Reklam Kampanyasından Elde Edilen Gelir) / (Reklam Harcaması)
Bu formül, bir reklam kampanyasının ne kadar gelir ürettiğini, o kampanya için yapılan harcamaya bölerek verir. Çoğu zaman ROAS bir oran veya katsayı olarak ifade edilir; istenirse yüzde formatına çevirmek için elde edilen sonucu 100 ile çarpabilirsiniz.
Örnek 1: Bir e-ticaret mağazası, Google Ads kampanyalarına toplam 2.000 TL harcadı ve bu kampanyalar sonucunda 10.000 TL satış geliri elde etti. Bu durumda ROAS = 5000 / 1000 = 5 (ya da yüzde olarak ifade edilirse %500) olur. Yani, harcanan her 1 TL için 5 TL gelir elde edilmiş demektir. Bu ROAS değerinin %100’ün (yani 1’in) üzerinde olması, kampanyanın gelirinin maliyetini aştığını ve kârlı olduğunu gösterir.
Örnek 2: Bir startup, sosyal medya reklamlarına 200 $ bütçe ayırdı ve bunun sonucunda 300 $ gelir elde etti. ROAS = 300/200 = 1.5 (ya da %150) olur. Bu, harcanan her 1 $ için 1.5 $ gelir elde edildiğini gösterir. ROAS 1’in (veya %100’ün) üzerinde olduğu için yatırım geri dönüşü pozitif olsa da, başka giderler de varsa net kâr elde etmeyebilir (bu noktaya ROI kısmında değineceğiz).
Hesaplama yaparken dikkat edilmesi gereken nokta, ROAS formülünde yalnızca reklam kampanyasına ait gelir ve masrafların yer almasıdır. Örneğin, bir e-ticaret kampanyasının geliri hesaplanırken sadece reklam kaynaklı satışlar toplanmalı; reklam harcaması olarak da o kampanyaya ait tıklama maliyetleri, gösterim ücretleri vb. dahil edilmelidir. Pazarlama ekibinin maaşları, genel giderler gibi kalemler bu hesaplamaya dâhil edilmez – çünkü ROAS sadece reklam harcaması odaklı bir metriktir (diğer maliyetler ROI hesabında değerlendirilir).
ROAS ile ROI Arasındaki Fark Nedir?
ROAS ve ROI genellikle karıştırılır, ancak aslında farklı şeyleri ölçerler. ROI (Return on Investment) – Yatırım Getirisi, yapılan yatırımın ne kadar kâr getirdiğine odaklanan daha geniş kapsamlı bir metriktir. ROI hesaplanırken yatırımın tüm maliyetleri (reklam harcaması, üretim maliyeti, maaşlar, genel giderler vb.) dikkate alınır ve net kâr oranı bulunur. ROAS ise bu yatırım metriklerinin bir alt kümesi gibi düşünülebilir – özellikle reklam harcamalarınızın ne kadar gelir getirdiğini gösterir, yani bir nevi belirli bir reklam kampanyasının ROI’si olarak görülebilir.
Aradaki farkı basit bir örnekle açıklayalım:
Yeni bir ürün lansmanı için 10.000 TL reklam harcaması yaptığınızı ve bunun sonucu 20.000 TL satış geliri elde ettiğinizi düşünelim. ROAS değeriniz 20.000/10.000 = 2 (yani %200) olacaktır – gayet iyi görünüyor. Ancak bu ürünü üretmek için 15.000 TL maliyet harcadıysanız ve 5.000 TL de diğer giderleriniz (stok, kargo, personel vs.) varsa, aslında net kâr elde edemediniz demektir. Bu durumda ROI hesaplaması: (Gelir – Tüm Maliyetler) / Tüm Maliyetler = (20.000 – 10.000 – 15.000 – 5.000) / (10.000+15.000+5.000) = –%50 gibi negatif çıkacaktır. Yani reklam kampanyanız yüksek ROAS getirse bile genel iş kârlılığı düşük olabilir.
Tam tersi de mümkün: Reklam kampanyanızın ROAS’ı düşük olabilir, ancak ürünün kâr marjı çok yüksekse genel ROI olumlu kalabilir. Örneğin, pahalı bir hizmet satıyorsunuz ve reklamlar az sayıda müşteri getirse bile elde ettiğiniz kâr yüksek; bu durumda kampanya ROAS’ı 1’in altında olsa bile (yani harcadığınızdan az gelir getirse de) kâr marjınız yüksek olduğu için ROI pozitif olabilir.
Özetle:
ROI = (Net Kâr / Toplam Yatırım Maliyeti) x 100. Tüm maliyetler ve gelirler dahil edilir. Genel iş kârlılığını gösterir.
ROAS = (Reklam Geliri / Reklam Harcaması). Sadece reklam kaynaklı getiriyi gösterir. Belirli kampanyaların verimliliğini ölçer.
Bir diğer ayrım: ROAS hesaplanırken yalnızca reklam kampanyası maliyeti hesaba katılır. Örneğin, reklam için çalıştığınız ajans veya ekip giderleri ROAS’a dâhil değildir, ama ROI hesaplanırken bu giderler yatırım maliyetinin parçası sayılır. Bu nedenle ROAS daha dar bir bakış açısı sunarken, ROI daha geniş bir perspektif sağlar. Dijital pazarlama uzmanları genellikle kampanya optimizasyonu için ROAS’ı, işin genel kârlılığını değerlendirmek için ROI’yi takip etmeyi tercih ederler.
İyi Bir ROAS Değeri Nedir?
ROAS değerinin “iyi” olup olmadığını değerlendirmek bazen göreceli olabilir. Pek çok faktöre bağlı olarak ideal ROAS hedefi değişkenlik gösterir: Sektör, ürünlerin kâr marjı, ortalama tıklama başına maliyet (TBM), rekabet düzeyi ve işletmenin büyüme hedefleri gibi etkenler bu değerlendirmede rol oynar. Ancak yine de genel bir çerçeve çizmek gerekirse:
ROAS = 1 (100%): Başa baş noktası olarak düşünülebilir. Harcadığınız tutarla aynı miktarda gelir elde ettiğiniz anlamına gelir. Bu durumda reklam harcaması kendini ancak karşılıyor, fakat kar sağlamıyor demektir.
ROAS < 1 (< %100): Zarar gösterir. Örneğin 0,8 ROAS, her 1 TL reklam harcamasına karşılık 0,8 TL gelir elde edildiğini, yani yatırdığınız paranın geri dönmediğini gösterir. Bu durumda kampanya finansal olarak istenen performansı göstermiyor demektir.
ROAS > 1 (> %100): Kârlılık işaretidir. Harcadığınızdan daha fazla gelir elde ettiğinizi gösterir. ROAS değeri büyüdükçe kampanya verimliliği artar.
Peki “iyi” sayılabilecek bir ROAS eşiği var mı? Birçok pazarlamacı, başarılı bir kampanya için genel ortalama ROAS’ın 6:1 civarında olmasını bekler – yani harcanan her 1 TL için 6 TL gelir elde edilmesi iyi kabul edilir. Hatta bazı sektörlerde veya yüksek kâr marjlı ürünlerde bu oran daha da yüksek olabilir. Örneğin, pazarlamacıların %30’u Facebook reklamlarında 7–12kat arası ROAS gördüklerini belirtmiştir. Yine de bu kadar yüksek oranlar her zaman gerekmeyebilir; ortalama bir dijital reklam kampanyasında ROAS değerleri platforma ve sektöre göre değişir.
Sonuç olarak, “iyi bir ROAS” tanımı duruma göre değişir. Eğer ürününüzün kâr marjı düşükse, daha yüksek ROAS hedeflemeniz gerekir (çünkü gelirinizin büyük kısmı maliyete gidecektir). Örneğin brüt kâr marjınız %25 ise, en az 4:1 ROAS ile ancak başa baş noktaya gelirsiniz. Marjlar yüksekse daha düşük ROAS ile de kârlı olabilirsiniz. Sektör ortalamalarını takip etmek ve kendi işletmenizin ihtiyaçlarına göre bir hedef belirlemek en doğrusu olacaktır. Önemli olan, ROAS’ınızı zaman içinde iyileştirme eğiliminde olmaktır – bu da bizi bir sonraki bölüme getiriyor.
ROAS Nasıl Yükseltilir? (Stratejiler ve İpuçları)
ROAS’ınızı artırmak, yani reklam harcamalarınızdan daha fazla gelir elde etmek için uygulanabilecek pek çok strateji vardır. Hem teknik ayarlar hem de pazarlama stratejileri düzeyinde yapacağınız iyileştirmelerle ROAS’ınızı yükseltebilirsiniz. Aşağıda, dijital reklam kampanyalarınızın ROAS’ını artırmaya yönelik en etkili stratejiler ve ipuçları listelenmiştir:
Doğru Verileri Takip Edin: İlk adım, ROAS hesaplaması için doğru metrikleri izlediğinizden emin olmak. Reklam harcamasıyla ilgisi olmayan verileri (örneğin yazılım abonelik ücretleri, ekip maaşları vb.) ROAS değerlendirmesine dahil etmeyin. Dönüşüm izleme (conversion tracking) araçlarınızı doğru kurun ve özellikle reklam kaynaklı gelir verisinin hatasız geldiğinden emin olun. Örneğin, e-ticaret sitenizde Google Analytics veya Facebook Piksel ile satın alma değerlerini izlemek, gerçek ROAS’ınızı doğru hesaplamanızı sağlar.
TBM’nizi (Tıklama Başına Maliyet) Düşürün: ROAS’ı artırmanın bir yolu, reklam maliyetlerini düşürürken gelirleri korumaktır. Bunun için daha düşük TBM ile kaliteli trafik getirmeye odaklanın. Doğru kitleyi hedefleyerek işe başlayabilirsiniz; ürün veya hizmetinizle en ilgili, satın alma olasılığı yüksek kitlelere reklam göstermek, hem dönüşüm oranınızı yükseltir hem de Google gibi platformlarda Kalite Puanınızı artırarak tıklama maliyetlerinizi düşürebilir. Ayrıca negatif anahtar kelimeleri kullanarak ilgisiz aramalardan gelen gereksiz tıklamaları engelleyin. TBM düşürmek için farklı teklif stratejilerini test etmek de faydalıdır (örneğin manuel teklif yerine otomatik maksimum dönüşüm değeri odaklı teklif gibi).
Doğru Anahtar Kelime ve Hedefleme: Reklamlarınız için detaylı anahtar kelime araştırması yapın ve uzun kuyruklu (long-tail) anahtar kelimelere yönelin. Daha spesifik arama sorgularına reklam vermek, genelde daha nitelikli ve satın almaya yakın ziyaretçiler getirir. Örneğin “koşu ayakkabısı” yerine “düz tabanlar için koşu ayakkabısı önerisi” gibi spesifik bir arama, daha düşük hacimli ama dönüşüme daha yakın bir kitleyi hedefler. Sosyal medya reklamlarında da benzer şekilde hedef kitlenizi daraltın: İlgi alanları, demografi ve yeniden pazarlama (retargeting) segmentlerini etkin kullanın. Doğru kişilere ulaştığınızda, reklam harcamanız boşa gitmez ve ROAS’ınız yükselir.
Reklam İçeriğini İyileştirin: Reklam metinleri ve görselleri, kullanıcıların dikkatini çekmede kritik rol oynar. İlgi çekici, net ve aksiyon odaklı reklam metinleri kullanın. Reklam görselleriniz veya videolarınız ürün/hizmetin değerini iyi anlatsın ve hedef kitlenize hitap etsin. A/B testleri yaparak hangi başlık, açıklama veya görselin daha yüksek tıklama ve dönüşüm getirdiğini tespit edin. Daha fazla dönüşüm = daha yüksek gelir demek olduğundan, reklam içeriğindeki her iyileştirme ROAS’ı pozitif etkiler.
Açılış Sayfası (Landing Page) Optimizasyonu: Reklamı tıklayan potansiyel müşterilerin, hedef sayfada istediklerini bulması ve kolayca dönüşüm gerçekleştirmesi gerekir. Açılış sayfanız hızlı açılmalı, mobil uyumlu olmalı ve reklam mesajıyla tutarlı bir içerik sunmalıdır. Ziyaretçiler, sayfada aradıkları ürün/hizmet hakkında net bilgi ve güçlü bir çağrı çağrı (CTA) butonu görmelidir. İyi optimize edilmiş bir açılış sayfası, dönüşüm oranını artırarak aynı trafik ile daha fazla satış getirir – bu da ROAS’ı artırır.
Dönüşüm Oranı Optimizasyonu (CRO): Web sitenizde veya uygulamanızda kullanıcıların dönüşüm yapmasını kolaylaştıracak iyileştirmeler yapın. Örneğin, ödeme sürecini basitleştirin, gereksiz form alanlarını kaldırın, güven verici öğeler (müşteri yorumları, sertifikalar) ekleyin. A/B testleriyle farklı tasarım ve içerik varyasyonlarını deneyerek hangilerinin daha fazla satış veya leads getirdiğini görün. Dönüşüm oranının yükselmesi, aynı reklam harcamasıyla daha çok gelir elde etmek demektir.
Dönüşüm Başına Geliri Artırın: ROAS’ı yükseltmenin bir başka yolu, her bir müşteriden elde edilen geliri artırmaktır. Bunun için çapraz satış (cross-sell) ve üst satış (upsell) tekniklerini kullanabilirsiniz. Müşterilere ilgili ürünler önererek veya paket indirimleri sunarak, sepet ortalamasını yükseltmek mümkün. Örneğin, bir e-ticaret sitesinde müşteri tek bir ürün alacaksa ona uyumlu bir aksesuarı indirimle teklif etmek, toplam satış tutarını artırabilir. Aynı reklam harcamasıyla kişi başı daha yüksek gelir elde etmek, doğrudan ROAS’ınızı iyileştirecektir.
Sürekli İzleme ve Optimizasyon: ROAS optimizasyonu sürekli bir süreçtir, bir defalık bir ayar yapıp bırakmakla bitmez. Pazar dinamikleri ve müşteri davranışları değiştikçe reklam stratejilerinizi gözden geçirin. Düzenli olarak kampanyalarınızın ROAS sonuçlarını analiz edin. Düşüş gördüğünüz anda yukarıdaki stratejileri tekrar devreye alarak testler yapın. Örneğin, bir kampanyanın ROAS’ı düşmeye başladıysa, belki de reklam yorgunluğu (ad fatigue) oluşmuştur – yaratıcıyı değiştirerek tazeleyebilirsiniz. Ya da yeni rakipler girmiş ve TBM yükselmiş olabilir – tekliflerinizi yeniden optimize edebilirsiniz.
Bu stratejilerle, reklam harcamalarınızdan daha iyi getiri elde etmeniz mümkündür. Her adımı tek tek uygulayıp sonuca etkisini ölçerek, ROAS odaklı bir optimizasyon döngüsü oluşturabilirsiniz. Unutmayın, bazen küçük bir ayar (örneğin doğru bir negatif anahtar kelime eklemek veya daha çekici bir reklam başlığı) ROAS’ınızı önemli ölçüde artırabilir.
ROAS Takibi Nasıl Yapılır? (Hangi Araçlarla, Nasıl Bir Yol İzlenmeli?)
ROAS gibi hayati bir metriği artırmak kadar, onu düzenli ve doğru şekilde takip etmek de çok önemlidir. Peki ROAS takibini en etkili şekilde nasıl yapabilirsiniz ve hangi araçlar işinize yarar?
1. Dönüşüm İzleme Araçlarını Kurun: İlk olarak, reklam kaynaklı gelirlerinizi ölçebilmek için dönüşüm izleme alt yapınızı kurmalısınız. Eğer bir e-ticaret siteniz varsa, Google Analytics 4 (GA4) e-ticaret izleme kurulumu yaparak her satın alma işleminin değerini takip edebilirsiniz. GA4, reklam kampanyalarını da etiketleme (UTM) ile izleyerek hangi kampanyanın ne kadar gelir getirdiğini ortaya koyar. Benzer şekilde, Facebook Pixel (Meta Piksel) veya Conversion API ile Facebook/Instagram reklamlarından gelen satışları ve gelirleri takip etmek mümkün. Google Ads için kendi dönüşüm izleme kodunuzu siteye ekleyerek veya GA4 ile entegre ederek reklam bazlı dönüşüm değerlerini Google Ads hesabınızda görmelisiniz. Bu kurulumlar, ROAS hesabı için veri temelini oluşturur.
2. Platformların Kendi Panellerini Kullanın: Büyük reklam platformları ROAS takibi için dahili araçlar sunar. Google Ads arayüzünde, kampanya istatistikleri arasında “Dönüşüm değeri / Maliyet” metriği bulunur – bu aslında ROAS’ın kendisidir (harcadığınız her 1 TL başına kaç TL dönüşüm değeri elde edildiğini gösterir). Google Ads’de sütun özelleştirme ayarlarından “Conv. value/cost” metriğini ekleyerek her kampanyanın ROAS’ını tablo halinde görebilirsiniz. Facebook Ads Manager (Meta İşletme Yöneticisi) üzerinde de benzer şekilde “ROAS (Return on Ad Spend)” metriğini raporlara ekleyebilirsiniz (özellikle satın alma dönüşümleri için “Purchase ROAS” kolonu mevcuttur). Bu paneller, gerçek zamanlı olarak kampanyalarınızın ROAS performansını izlemenize imkan tanır.
3. Raporlama Sıklığını Belirleyin: ROAS’ı ne kadar aralıklarla takip edeceğiniz, işinizin dinamizmine bağlıdır. Genellikle haftalık ve aylık ROAS raporları hazırlamak faydalıdır. Ancak çok aktif kampanyalarınız varsa günlük olarak kritik kampanyaların ROAS’ına bakmak isteyebilirsiniz. Burada amaç, bir sapma veya problem oluştuğunda gecikmeden fark edip müdahale etmektir. Örneğin, bir kampanyanın ROAS’ı aniden düşmüşse (belki site takip kodunda bir sorun oldu veya rekabet arttı), bunu günlük takip sayesinde hemen yakalayabilirsiniz.
4. Kanallar Arası ROAS Analizi: Sadece tek bir platformda değil, tüm dijital reklam kanallarınız genelinde ROAS takibi yapmak isteyebilirsiniz. Bunun için verileri bir araya getirmek önemlidir. Örneğin Google, Facebook, Instagram, TikTok gibi farklı mecralardaki kampanyalarınızın hepsini içeren bir tablo yapın. Her birinin harcamasını ve getirdiği geliri toplayarak kanal bazında ve toplamda ROAS hesaplayın. Bunu manuel olarak yapabileceğiniz gibi, otomasyon araçlarından da faydalanabilirsiniz (bir sonraki bölümde bu araçlara değineceğiz). Kanallar arası analiz, bütçenizi hangi mecraya yatırmanın daha verimli olduğunu görmenizi sağlar.
5. Hedefler Belirleyin ve Karşılaştırın: ROAS takibinin anlamlı olması için hedef değerler ile karşılaştırma yapın. Örneğin, şirket olarak hedefiniz ROAS %300 ise, raporlarınızda gerçekleşen ROAS’ları bu hedefle kıyaslayın. Hedefin altında kalan kampanyalar kırmızı bayrak olarak işaretlenebilir, hedefi aşanlar ise başarılı kabul edilip ölçeklenebilir. Bu sayede sayısal hedeflerle yönetim mümkün olur.
6. Notlar ve Bağlam Ekleyin: ROAS rakamlarını takip ederken, herhangi bir değişimin nedenini anlamak için raporlarınıza notlar düşmek yararlı olur. Örneğin, bir hafta ROAS’ınız düştüyse, o hafta site indirim yapmış olabilir misiniz (gelir artmıştır ama belki kârlılık düşmüştür)? Veya yeni bir kampanya testi mi yaptınız? Bu tür notlar, ham ROAS sayılarını yorumlamanıza yardımcı olur.
ROAS takibi, doğru araçlar ve düzenli raporlamayla oldukça kolaylaşır. Önemli olan, verileri düzenli kontrol etmek ve trendleri izlemektir. Şimdi, Google Ads ve Meta (Facebook) gibi en popüler platformlarda ROAS’ı nasıl optimize edebileceğinize bakalım.
Google Ads ve Meta Ads’te ROAS Optimizasyonu Nasıl Yapılır?
Dijital reklam platformlarının her biri farklı optimizasyon fırsatları sunar. Google ve Meta (Facebook/Instagram) reklamları, Türkçe dijital pazarlama ekosisteminde en çok kullanılan iki mecradır ve her ikisinde de ROAS’ı iyileştirmek için kullanabileceğiniz özel yöntemler vardır. Bu bölümde Google Ads ve Meta Ads platformlarında ROAS optimizasyonu için ipuçlarını ayrı başlıklar altında inceleyeceğiz.
Google Ads’te ROAS Optimizasyonu
Google Ads, arama ağı, görüntülü reklam ağı, YouTube ve Alışveriş (Google Shopping) gibi birden fazla kanalı barındıran kapsamlı bir reklam platformu. Google Ads’de ROAS’ı artırmak için şu stratejileri uygulayabilirsiniz:
Hedef ROAS Teklif Stratejisini Kullanın: Google Ads, akıllı teklif stratejileri içinde Hedef ROAS (Target ROAS) seçeneğini sunar. Bu stratejiyi etkinleştirdiğinizde, Google her bir açık artırmada tekliflerinizi sizin belirlediğiniz hedef ROAS değerini yakalayacak şekilde otomatik olarak ayarlar. Örneğin, hedefiniz reklamlara harcadığınız her 1 TL için 5 TL satış getirmekse, hedef ROAS’ı %500 olarak belirleyebilirsiniz. Yeterli dönüşüm verisine sahip kampanyalarda bu strateji, manuel optimizasyona kıyasla oldukça iyi sonuçlar verebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, hesapta yeterli dönüşüm hacmi ve sağlıklı dönüşüm verisi olmasıdır; aksi halde hedef ROAS stratejisi performans gösteremeyebilir.
Dönüşüm Değeri İzlemeyi Aktifleştirin: Google Ads’de ROAS optimizasyonu yapabilmek için, öncelikle dönüşüm değerlerini doğru bir şekilde ölçüyor olmalısınız. Google Ads dönüşüm ayarlarında, her eyleme bir “değer” atayabilirsiniz (özellikle e-ticarette bu, satış tutarıdır). Eğer bir e-ticaret siteniz yoksa bile, form doldurma gibi hedeflere yaklaşık bir parasal değer verebilirsiniz. Dönüşüm değerleri takip edildiğinde, Google Ads arayüzünde “Toplam dönüşüm değeri” ve “Değer/Maliyet (ROAS)” gibi kolonlar otomatik hesaplanır. Bu sayede hangi kampanyaların yatırım geri dönüşü daha yüksek anında görüp optimize edebilirsiniz.
Anahtar Kelime ve Arama Sorgusu Analizi: Arama Ağı kampanyalarında ROAS’ı artırmak için sürekli anahtar kelime optimizasyonu yapın. ROAS’ınızın yüksek olduğu anahtar kelimelere (yani getirdiği satış tutarı yüksek, maliyeti nispeten düşük olanlara) bütçenizi ve teklifinizi artırmayı düşünün. Tersine, çok harcayıp az gelir getiren anahtar kelimeleri ele alın – bunları durdurabilir, teklif düşürebilir veya daha spesifik eşleme türlerine geçebilirsiniz. Arama Terimleri Raporu’nu düzenli inceleyerek reklamlarınızın tetiklendiği kullanıcı aramalarını görün; alakasız aramalar tespit ederseniz bunları negatif anahtar kelime olarak ekleyip boşa harcamayı kısın.
Reklam Grupları ve Reklam Optimizasyonu: Google Ads’te aynı kampanya içinde farklı reklam grupları ve bu gruplarda birden fazla reklam varyasyonu test ediyor olmalısınız. Her bir reklam grubunun ROAS’ını ayrı ayrı değerlendirin. Eğer bir reklam grubu ortalamanın çok altında ROAS getiriyorsa, belki de anahtar kelime-tema eşlemesi doğru değildir veya reklam metni çekici değildir. Reklam metinleri olabildiğince varyasyonlu kullandırın. Yani 5 Başlık 2 açıklama verip bırakamyın. Reklam gücünü mükemmele getirene kadar tüm bileşenleri girin.
Alışveriş ve Görüntülü Reklamlarda Optimizasyon: Eğer bir Google Shopping (Alışveriş) kampanyası yürütüyorsanız, ürün beslemenizin kalitesi ROAS’ı etkiler. Ürün başlık ve açıklamalarını optimize edin, rekabetçi fiyat sunun ve mümkünse ürün değerlendirmelerini gösterin. Alışveriş kampanyalarında ürün bazında ROAS takibi yaparak hangi ürünlerin kârlı reklam verildiğini analiz edin; kâr getirmeyen ürünleri kampanyadan çıkarabilir ya da ayrı bir düşük bütçeli kampanyaya alabilirsiniz. Görüntülü reklamlar (Display) veya YouTube kampanyalarında ise hedef kitlenizi daraltmak (ör. yeniden pazarlama listeleri, özel ilgi alanları) ve etkileyici görsel/video kreatifler kullanmak ROAS’ınızı artırmada etkili olacaktır.
Konum, Cihaz ve Zamanlamayı İnceleyin: Google Ads’in kırılım raporlarından faydalanın. Hangi coğrafi konumların, cihazların veya günün saatlerinin daha iyi ROAS getirdiğini analiz edin. Örneğin, mobil cihazlarda ROAS düşükse belki de mobil sitede bir sorun vardır veya mobil kullanıcıların sipariş boyutu daha küçüktür. Ya da belirli saatlerde insanlar daha çok alışveriş yapıyor olabilir. Bu içgörülerle teklif ayarlamaları yaparak (örneğin akşam saatlerine %20 daha yüksek teklif, düşük ROAS’lı şehirlere -%30 teklif gibi) bütçenizi verimli dağıtabilirsiniz.
Meta Ads (Facebook/Instagram) ROAS Optimizasyonu
Meta’nın reklam platformu (Facebook ve Instagram reklamlarını içerir), geniş kitle hedefleme seçenekleri ve çeşitli reklam formatlarıyla ROAS optimizasyonu için farklı yöntemler sunar:
Dönüşüm ve Piksel Ayarları: Facebook/Instagram reklamlarında ROAS optimizasyonunun temeli, Facebook Piksel’inin düzgün çalışması ve dönüşüm etkinliklerinin (ör. Satın Alma etkinliği) doğru ölçülmesidir. Websitenize Facebook Piksel’i (ya da yeni API entegrasyonlarını) kurarak, reklamlarınızdan gelen satışları ve gelirleri Meta Ads Manager’da görebilirsiniz. Mutlaka Satın Alma etkinliğine bir değer parametresi gönderin (e-ticaret sisteminizden fiyat bilgisini piksele ileterek). Bu sayede Ads Manager üzerinde ROAS sütununu aktif hale getirebilir ve kampanyalarınızın ROAS’ını anlık takip edebilirsiniz.
Optimizasyon Hedefini Doğru Seçin: Meta Ads kampanyası oluştururken kampanya hedefi olarak Dönüşümler veya Katalog Satışları (Catalog Sales) gibi sonuç odaklı amaçları seçin. Özellikle e-ticaret siteleri için Katalog Satışları kampanya türü, dinamik ürün reklamlarıyla doğru kişiye doğru ürünü göstererek ROAS’ı artırmada oldukça etkilidir. Kampanya bütçe optimizasyonu (CBO) kullanarak, Meta’nın bütçenizi en yüksek getiriyi sağlayan reklam gruplarına yönlendirmesine izin verebilirsiniz.
Minimum ROAS Kontrolü: Facebook Ads’de, özellikle Değer Optimizasyonu (Value Optimization) yaptığınız kampanyalarda, minimum ROAS hedefi belirleyebileceğiniz bir ayar bulunur. Bu özellik, reklam seti düzeyinde mevcut olup, örneğin “en az 1.5 ROAS elde et” şeklinde bir kural koymanıza olanak sağlar. Platform, bu hedefi yakalayamayacağını düşündüğü açık artırmalarda teklif vermez. Ancak minimum ROAS kullanımı, hedefi çok yüksek koyarsanız reklamlarınızın dağılımını kısıtlayabilir. Bu yüzden ihtiyatlı kullanın ve makul bir değer belirleyin.
Hedef Kitleyi Daraltın ve Yeniden Pazarlama Yapın: Facebook/Instagram reklamlarında geniş kitlelere gittiğinizde etkileşim yüksek olsa da satın alma oranı düşük olabilir. Daha yüksek ROAS için daha dar ve ilgili kitlelere yönelin. Örneğin, ilgi alanı hedeflemelerinde gerçekten ürününüzle ilgilenebilecek spesifik ilgi gruplarını seçin. Lookalike (Benzer) Kitleler oluştururken en iyi müşterilerinizi baz alarak %1’lik dilimde benzer kitle yapın – bu genellikle daha yüksek dönüşüm oranı getirir. Yeniden hedefleme (retargeting) ise ROAS’ı artırmada en güçlü silahlardan biridir. Websitenizi ziyaret etmiş, sepete ürün eklemiş ancak satın almamış kitlelere yeniden reklam göstererek, zaten ilgili olan bu kişileri kazanabilirsiniz. Yeniden pazarlama kampanyaları genelde çok yüksek ROAS oranları sağlar, çünkü halihazırda markayla etkileşimi olmuş sıcak kitlelere hitap edersiniz.
Reklam Kreatiflerini ve Mesajlarını Test Edin: Meta platformunda görsel kreatif ve mesaj tonu çok önemlidir. Birden fazla görsel/video ve metin varyasyonunu deneyin. Farklı teklifler (örn. indirim, ücretsiz kargo), farklı çağrı ifadeleri (CTA) ve farklı tasarımlar test ederek hangisinin satışa daha çok dönüştüğünü gözlemleyin. Facebook Ads, reklam seti içinde birden fazla reklam koyduğunuzda otomatik olarak daha başarılı olana ağırlık verecektir. Düzenli olarak taze kreatifler eklemek, reklam körlüğünü önler ve performansı yüksek tutar.
Zamanlama ve Bütçe Optimizasyonu: Facebook reklamlarında kampanyalarınızın performansını zaman dilimleri ve günler bazında inceleyin. Belki de hafta sonları ROAS daha yüksek, hafta içi düşüktür – buna göre zamanlanmış reklam yayınlama ayarıyla bütçenizi verimli dağıtabilirsiniz. Ayrıca, başarılı reklam setlerinin bütçesini kademeli olarak artırıp ölçeklendirin; ancak bunu yaparken performansın aynı kaldığından emin olmak için küçük artışlarla ilerleyin (örn. günlük bütçeyi birden %100 artırmak yerine %20’lik dilimler halinde artırmak).
Katalog ve Dinamik Reklamlar: Eğer ürün kataloğunuz varsa, Dinamik Ürün Reklamları (Dynamic Product Ads) ROAS’ı artırmak için harika bir yöntemdir. Bu reklamlar, siteye gelip belirli ürünlere bakan kullanıcılara tam o ürünleri veya benzerlerini gösterir. Kişiselleştirilmiş ve ilgiye dayalı olduğu için dönüşüm oranı yüksektir. Özellikle terk edilmiş sepet kampanyaları, Facebook ve Instagram’da çok başarılı olabilir – kullanıcıya sepette bıraktığı ürünleri hatırlatan bir reklam göstermek, satışa dönme ihtimalini artırır.
Sonuç olarak, hem Google Ads hem de Meta Ads platformlarında ROAS optimizasyonu sürekli takip ve ayar gerektiren bir süreçtir. Platformların sunduğu akıllı araçları (hedef ROAS teklifi, değer optimizasyonu gibi) akıllıca kullanırken, pazarlama deneyiminizi de katarak veriye dayalı kararlar almanız gerekir. Bu sayede her iki mecrada da performans reklamcılığı çalışmalarınızdan maksimum getiriyi elde edebilirsiniz.
ROAS Raporlama ve Otomasyon Araçları
ROAS takibini ve optimizasyonunu kolaylaştırmak için kullanabileceğiniz çeşitli raporlama ve otomasyon araçları mevcuttur. Bu araçlar, farklı platformlardaki verileri tek bir yerde toplamak, görselleştirmek ve zaman kazanmak açısından değerlidir. İşte ROAS raporlama ve otomasyonu konusunda en popüler araçlardan bazıları ve kullanım önerileri:
Google Looker Studio (Eski adıyla Data Studio): Google’ın ücretsiz sunmuş olduğu bu raporlama aracı, farklı veri kaynaklarını bir araya getirip etkileşimli panolar oluşturmanıza imkan tanır. Looker Studio ile Google Ads, Google Analytics, Facebook Ads (bir üçüncü parti bağlayıcı ile) gibi kaynaklardan verileri çekip tek bir ROAS raporu hazırlayabilirsiniz. Örneğin, harcama (cost) ve gelir (revenue) verilerini Looker Studio’da birleştirerek kanal bazlı ROAS hesaplayan bir tablo oluşturabilirsiniz. Bu araç sayesinde her seferinde elle hesap yapmanıza gerek kalmaz; raporunuz güncellendiğinde ROAS değerleri otomatik hesaplanır. Ayrıca Looker Studio’da hazırladığınız raporları PDF olarak dışa aktarabilir, ekip arkadaşlarınızla veya müşterilerinizle paylaşabilir ve belirli periyotlarda e-posta ile otomatik gönderim ayarlayabilirsiniz.
Google Ads Dashboard & Raporlama: Google Ads’in kendi arayüzü içinde de özelleştirilmiş paneller (dashboard) oluşturabilirsiniz. Google Ads’deki “Özelleştirilmiş raporlar” bölümünden sürükle-bırak arayüzüyle istediğiniz metrikleri (ör. kampanya, maliyet, dönüşüm değeri, ROAS) içeren tablolar ve grafikler tasarlayabilirsiniz. Örneğin, her ayın sonunda Google Ads panelinizde kampanya bazlı ROAS grafiği görmek isterseniz, bir çizgi grafik oluşturup tarih aralığını son 30 gün yapabilirsiniz. Bu panelleri kaydedip ihtiyaç duyduğunuzda hızlıca erişmek mümkündür. Ayrıca Google Ads, raporlarınızı CSV, Sheets, PDF formatlarında indirmenize ve hatta belirli bir takvime bağlayarak e-posta ile otomatik olarak almanıza izin verir. Örneğin, her pazartesi sabahı geçen haftanın performans raporunu PDF olarak e-postanıza alacak şekilde bir planlama yapabilirsiniz.
Google Analytics (GA4) Raporlama: GA4, reklam harcaması verisini de içe aktarma özelliğine sahiptir. Eğer Google Ads hesabınızı GA4’e bağlar ve Google Ads harcama verisini Analytics’e aktarırsanız, Analytics’te ROAS hesaplamaları yapabilirsiniz. GA4’ün Keşifler (Explorations) bölümünde özel raporlar oluşturarak oturum veya kullanıcı bazında çeşitli segmentlerin ROAS’ını analiz edebilirsiniz. Örneğin, farklı trafik kaynaklarının (organik, ücretli arama, sosyal medya) ROAS karşılaştırmasını GA4’te yapıp, reklam performansınızı diğer kanallarla birlikte değerlendirebilirsiniz.
Üçüncü Parti Raporlama Yazılımları: Büyük ajanslar veya çok sayıda kanal yöneten reklamverenler için özel geliştirilmiş raporlama araçları da mevcut. Örneğin, Supermetrics gibi bir veri entegrasyon aracı kullanarak reklam verilerinizi Excel veya Google Sheets’e çekip oradan rapor üretebilirsiniz. Reportei, Funnel, Datorama, ClickUp (dashboard özellikleri) gibi yazılımlar, birden fazla platformu entegre ederek ROAS dahil tüm pazarlama KPI’larınızı tek bir arabirimde görmenizi sağlar. Bu tarz çözümler genellikle ücretlidir, ancak zamandan tasarruf ve ölçeklenebilirlik sağlar.
Otomatik Uyarılar ve Scripts: Hem Google Ads hem de Analytics üzerinde belirli koşullar için otomatik uyarılar kurabilirsiniz. Örneğin, Google Ads’de ROAS’ın belirlediğiniz bir değerin altına düşmesi durumunda sizi e-posta ile uyaran bir kural yazılabilir. Veya Google Ads Scripts kullanarak her gün sonunda kampanya ROAS’larını bir e-tabloya yazdırıp, düşük ROAS’lı olanları işaretleyen otomatik bir sistem kurabilirsiniz. Bu tür otomasyonlar, sorunları hızlı fark etmenize yardımcı olur. Ayrıca Google Ads API’si veya Facebook Ads API’si ile kendi özel raporlama araçlarınızı da geliştirebilirsiniz (eğer teknik ekibiniz varsa).
Looker Studio Şablonları: Raporlama süreçlerini hızlandırmak için halihazırda var olan hazır Looker Studio şablonlarını kullanabilirsiniz. Google’ın rapor galerisi veya pazarlama toplulukları, ROAS ve benzeri metrikler için önceden tasarlanmış şablonlar sunar. Bu şablonları kopyalayıp kendi verilerinize bağlayarak kısa sürede profesyonel görünümlü bir ROAS dashboard’u elde edebilirsiniz.
Sonuç olarak, ister Google’ın ücretsiz araçlarını kullanın ister ücretli profesyonel yazılımlara yatırım yapın, ROAS raporlama ve otomasyonu dijital pazarlama çalışmalarınızın verimliliğini artıracaktır. Zaman alan hesaplamaları otomatize ederek siz strateji ve optimizasyona daha fazla vakit ayırabilirsiniz.
Sonuç
ROAS, dijital reklamcılık dünyasında başarının kilit göstergelerinden biri haline gelmiş durumda. Reklam Harcamasının Getirisi (ROAS) metriğini anlamak, hesaplamak ve iyileştirmek; ister bir reklam ajansı olun ister kendi işletmesinin pazarlamasını yöneten bir girişimci, herkesin rekabet avantajı elde etmesi için kritik önem taşır. Bu kapsamlı rehberde ROAS’ın tanımından hesaplama yöntemlerine, ROI ile farklarından iyi ROAS değerinin ne olduğuna, stratejik iyileştirme ipuçlarından takibi ve raporlamasına kadar pek çok detaya değindik. Artık siz de kendi kampanyalarınızın ROAS’ını hesaplayabilir, sonuçları yorumlayabilir ve daha iyi bir ROAS için gerekli adımları planlayabilirsiniz.
Unutmayın, dijital reklamcılıkta her yatırımın geri dönüşü ölçülebilir ve ROAS’ınızı yükseltmek mümkündür. Eğer siz de reklam kampanyalarınızın performansını yukarılara taşımak istiyorsanız, Craft Ajans olarak yanınızdayız. Craft Ajans’ın performans reklamcılığı hizmetleri, işletmenize özel stratejilerle ROAS ve ROI değerlerinizi artırmayı hedefler. Uzman ekibimiz Google Ads, Meta Ads ve diğer dijital kanallarda yıllara dayanan deneyimiyle reklam bütçenizi en verimli şekilde yönetip satışlarınızı maksimize edebilir.
Şimdi harekete geçin! ROAS odaklı bir reklam yönetimi ile dijital pazarlama yatırımlarınızdan en yüksek getiriyi almak ve işinizi bir üst seviyeye taşımak için Craft Ajans ile iletişime geçin. Sizin için özelleştirilmiş performans pazarlama stratejileri geliştirelim, reklam harcamalarınızın karşılığını fazlasıyla almanızı sağlayalım.
Merchant Center Nedir? Nasıl Kullanılır?

Merchant Center Nedir? Nasıl Kurulur?
Merchant Center Nedir?
Merchant Center, Google tarafından sunulan ve e-ticaret sitelerinin ürün verilerini Google’a yüklemesini sağlayan bir araçtır. Bu platform sayesinde, ürünleriniz Google Shopping (Alışveriş) sonuçlarında, Google Ads kampanyalarında ve organik olarak Google ürün listelemelerinde görüntülenebilir hale gelir. Merchant Center, online satıcılar için dijital varlıklarının görünürlüğünü artırmak ve Google ekosistemine entegre olmak adına vazgeçilmez bir platformdur.
Merchant Center’ın Temel Özellikleri
Google Merchant Center, e-ticaret sitenizin ürünlerini Google’ın çeşitli hizmetlerinde (Google Alışveriş, Google Ads, YouTube, Görsel Arama vb.) gösterebilmenizi sağlayan merkezi bir platformdur. Özellikle ürün feed’inizi (XML veya Google Sheet formatında) Google ile paylaşarak kullanıcıların aramalarında ürünlerinizi öne çıkarmanıza imkân tanır.
Merchant Center’ın sunduğu temel özellikler şunlardır:
- Ürün Veri Feed’lerinin Yönetimi: XML feed veya Google Sheets aracılığıyla ürün kataloğunuzu yükleyebilir, düzenleyebilir ve Google politikalarına uygunluğunu takip edebilirsiniz.
- Çoklu Platform Entegrasyonu: Google Ads, Performance Max ve alışveriş reklamları gibi kampanyalarla doğrudan entegre çalışır.
- Ürün Hatalarını ve Uyarılarını Görüntüleme: Ürün feed’lerinizde eksik, hatalı ya da Google politikalarına aykırı öğeler varsa sistem bunları anlık olarak size bildirir.
- Ülke Bazlı Fiyatlandırma ve Dil Desteği: Farklı ülkelerde farklı fiyatlar ve dil seçenekleriyle ürün listeleme yapılabilir.
- Promosyon Yönetimi: Ürün bazlı indirim ve kupon kampanyaları tanımlayarak alışveriş reklamlarınızı zenginleştirebilirsiniz.
📝 Merchant Center Hesabı Nasıl Oluşturulur?
Merchant Center hesabı oluşturmak basit birkaç adımla tamamlanabilen bir süreçtir ancak dikkat edilmesi gereken bazı teknik detaylar bulunur. Yanlış yapılan kurulumlar, ürünlerin onaylanmaması ya da reklamların yayınlanmaması gibi sorunlara yol açabilir.
Merchant Center hesabı açma adımları:
- Google Hesabı ile Giriş Yapın:https://merchants.google.com/ adresine Google hesabınızla giriş yaparak başlayın.
- İşletme Bilgilerinizi Girin: Mağaza adı, ülke, saat dilimi gibi temel bilgileri doğru şekilde girin. Bu bilgiler kullanıcıya görünen kısımlarda yer alır.
- Web Sitenizi Doğrulayın ve Sahipliğini Alın: Google Search Console üzerinden HTML dosyası yükleyerek ya da Google Tag Manager ile sitenizi doğrulayıp Merchant Center hesabınızla ilişkilendirin.
- Ürün Verilerinizi Yükleyin: XML feed ya da Google Sheet gibi desteklenen formatlardan biriyle ürün verilerinizi yükleyin. İlk yüklemede hata raporlarını dikkatle inceleyin.
- Teslimat ve İade Politikalarını Ekleyin: Kullanıcıya net bilgi sunmak adına kargo süreleri, fiyatlandırmalar ve iade koşulları mutlaka belirtilmelidir.
Bu adımlar tamamlandıktan sonra Merchant Center hesabınız kampanya oluşturma ve ürün yayınlama için hazır hale gelir.
Merchant Center’a Ürün Nasıl Eklenir?
Ürünlerinizi Merchant Center’a doğru ve eksiksiz bir şekilde eklemek, Google’ın onay sürecinden geçmesi açısından büyük önem taşır. Eksik ya da hatalı bilgi girilen ürünler reddedilebilir veya yayına alınmayabilir.
Merchant Center’a ürün ekleme yöntemleri:
- XML Feed ile Otomatik Yükleme
E-ticaret sitenizin altyapısına uygun olarak oluşturulmuş XML dosyasını belirli periyotlarla otomatik olarak güncelleyecek şekilde yükleyebilirsiniz. Bu yöntem genellikle büyük ürün katalogları için idealdir. - Google Sheets ile Manuel Giriş
Küçük ve orta ölçekli mağazalar için uygun olan bu yöntemle ürün bilgilerinizi Google’ın sunduğu örnek tablo formatında el ile girebilirsiniz. - API ile Otomasyon
Gelişmiş teknik ekiplerin tercih ettiği bu yöntem ile ürün verileriniz doğrudan Merchant Center’a entegre edilir.
Ürün yüklerken dikkat edilmesi gereken önemli alanlar:
- Ürün başlığı (title)
- Açıklama (description)
- Fiyat (price)
- Para birimi (currency)
- Görsel URL’si (image_link)
- Kategori (Google product category)
- Stok durumu (availability)
- Marka (brand)
- GTIN ya da MPN (ürün kodu)
Bu alanlar hem kullanıcı deneyimini hem de Google politikalarına uygunluğu etkilediğinden mutlaka doğru girilmelidir. Özellikle marka, fiyat, GTIN gibi alanlar eksikse ürünleriniz onay almayabilir.
🧩 XML Feed’inde Olmazsa Olmaz Ürün Parametreleri
Merchant Center’a ürünlerinizi yüklerken kullandığınız ürün feed’i, sistemin en temel yapı taşıdır. Bu feed; XML, CSV, Google Sheet veya Content API üzerinden hazırlanabilir. Ancak biçimi ne olursa olsun, belirli temel ürün parametrelerinin eksiksiz ve doğru şekilde sunulması ürünlerin yayınlanabilirliği, politikaya uygunluğu ve performansı açısından kritik öneme sahiptir.
Aşağıda XML feed’inizde yer alması gereken en önemli zorunlu alanlar ve açıklamaları yer almaktadır:
✅ Id (Ürün Kimliği)
- Her ürün için benzersiz bir tanımlayıcıdır.
- Genellikle stok kodu (SKU) ya da ürün ID’si kullanılır.
- Aynı ürünün varyasyonlarında farklı ID’ler kullanılmalıdır.
✅ Title (Başlık)
- Ürünün net, anlaşılır ve anahtar kelime içeren adıdır.
- “Kadın Siyah Deri Çanta” gibi açıklayıcı ve aramalara uygun olmalıdır.
- Maksimum 150 karakter önerilir, ancak ilk 70 karaktere odaklanılmalı.
✅ Description (Açıklama)
- Ürünü detaylı anlatan, özelliklerini vurgulayan ve özgün içerikten oluşan tanımdır.
- Anahtar kelime içeriği SEO açısından fayda sağlar, ancak spam yapılmamalıdır.
- HTML kodları kullanılmamalıdır; düz metin tercih edilir.
✅ Link (Ürün Sayfası Linki)
- Ürünün e-ticaret sitenizdeki doğrudan URL’sidir.
- Her ürün için ayrı ve çalışır bağlantı verilmelidir.
- UTM etiketleriyle kampanya takibi yapılabilir.
✅ image_link (Ürün Görseli Linki)
- Ürünün ana görselinin mutlak URL’si olmalıdır.
- En az 600 x 600 piksel boyutunda, beyaz arka planlı ve ürünü net gösteren görsel kullanılmalıdır.
- Filigran veya promosyon içeren görseller kullanılamaz.
✅ Price (Fiyat)
- Ürünün satış fiyatını belirtir. Örnek: 199.99 TRY
- Para birimi ISO kodu ile birlikte kullanılmalıdır.
- Fiyatın, ürün sayfasındakiyle birebir uyumlu olması gerekir.
✅ Availability (Stok Durumu)
- Ürünün stokta olup olmadığını belirtir.
- Kabul edilen değerler: in stock, out of stock, preorder
- Stokta olmayan ürünlerin gösterimi otomatik durdurulur.
✅ Brand (Marka)
- Ürünün ait olduğu marka adıdır.
- Marka bilgisi Google’ın ürün eşleştirmesi için önemlidir.
- Markasız ürünlerde brand alanı boş bırakılmamalı, “Generic” gibi ifadeler girilmelidir.
✅ Gtin (Global Ticari Ürün Numarası)
- EAN, UPC gibi ürünün global barkod numarasıdır.
- Zorunlu bir alandır. Eksik olması durumunda ürün reddi yaşanabilir.
- Eğer ürününüzde GTIN yoksa identifier_exists alanını “false” olarak belirtmelisiniz.
✅ Condition (Ürün Durumu)
- Ürünün yeni, kullanılmış ya da yenilenmiş olduğunu belirtir.
- Kabul edilen değerler: new, used, refurbished
✅ google_product_category
- Google’ın kendi ürün kategorilerinden doğru kategori kodunun seçilmesi gerekir.
- Yanlış kategori seçimi, ürünün yanlış yerde listelenmesine neden olabilir.
Örneğin: Apparel & Accessories > Clothing > Dresses (ID: 2271)
🛠️ Ekstra Önemli Alanlar (Tavsiye Edilen)
Aşağıdaki alanlar zorunlu olmasa da Merchant Center performansını ve ürün görünürlüğünü artırır:
- sale_price: İndirimli fiyat varsa belirtilir.
- additional_image_link: Ek ürün görselleri için kullanılır.
- color: Ürünün rengi (özellikle giyim ve aksesuar kategorilerinde)
- size: Ürün bedeni ya da boyutu
- material: Ürünün ana materyali (örnek: pamuk, deri)
- age_group: Hedef yaş grubu (örnek: adult, kids)
- gender: Hedef cinsiyet (örnek: unisex, female, male)
- shipping: Kargo ücreti ve koşulları
Ayrıca tüm ürün parametrelerine ürün verileri spesifikasyonundan ulaşabilirsiniz.
Neden Önemlidir?
Bu parametrelerin doğru ve eksiksiz girilmesi:
Ürün reddini önler. Ürünlerin Google Shopping ve reklam kampanyalarında görünmesini sağlar.
Alışveriş kampanyalarının kalite puanını artırarak daha düşük maliyetle daha fazla gösterim alınmasına katkı sağlar.
Merchant Center ve Google Ads Entegrasyonu
Merchant Center ile Google Ads’i bağlayarak Alışveriş Reklamları (Shopping Ads) oluşturabilirsiniz. Bu reklamlar, ürün görseli, fiyatı ve başlığı ile Google arama sonuçlarında yer alır.
Entegrasyon adımları:
- Merchant Center hesabınızdan “uygulamalar ve hizmetler>hizmet ekle>Google Ads” sekmesine gidin.
- Google Ads hesabınızı bağlayın.
- Google Ads içinde Alışveriş kampanyaları oluşturun.
Bu entegrasyon sayesinde tıklama başına maliyetleri azaltabilir ve dönüşüm oranlarınızı yükseltirsiniz.
Ayrıca Google Ads’e giriş yaparak “araçlar>veri yöneticisi>ürün bağla>merchant center” seçip ilerleyip Google ads üzerinden de bu bağlantıyı gerçekleştirebilirsiniz.
Merchant Center ile Google Analytics Entegrasyonu
Merchant Center hesabınızı Google Analytics ile entegre etmek, sadece ürün verilerinizi değil, kullanıcı davranışlarını da analiz etmenize olanak tanır. Bu entegrasyon sayesinde, Merchant Center’daki ürünlerinize gelen trafik kaynaklarını, oturum kalitesini ve dönüşüm oranlarını daha kapsamlı bir şekilde takip edebilirsiniz. Özellikle GA4 (Google Analytics 4) ile birlikte gelen gelişmiş etkinlik ve kullanıcı takibi sayesinde, ürün performanslarınızı sadece tıklama düzeyinde değil, satışa giden yoldaki her adımıyla analiz edebilirsiniz.
Entegrasyonun Sağladığı Avantajlar
Kullanıcı yolculuğunu uçtan uca izleyebilirsiniz: Google Alışveriş reklamı ile gelen bir kullanıcının hangi sayfalarda zaman geçirdiğini, hangi ürünleri incelediğini ve sonrasında satın alıp almadığını öğrenebilirsiniz.
Trafik kaynaklarını detaylı görebilirsiniz: Merchant Center’dan gelen kullanıcıların organik mi yoksa reklam üzerinden mi geldiğini GA4’te net şekilde görebilirsiniz.
Ürün sayfalarında geçirilen süre ve etkileşim oranı gibi detaylı metriklere ulaşırsınız: Bu veriler, ürün açıklamaları, görseller veya fiyatlandırma gibi alanlarda yapılacak iyileştirmelere yön verir.
Daha isabetli remarketing (yeniden pazarlama) listeleri oluşturabilirsiniz: GA4’te oluşturulan hedef kitle segmentlerini Google Ads ve Merchant Center kampanyaları için kullanabilirsiniz.
Entegrasyon Nasıl Yapılır?
- Merchant Center ile Google Ads hesabınızı bağlayın ilk adım olarak.
- Analytics hesabında yöneticiyi tıklayın.
- Ürün bağlantılarından Merchant Center bağlantıları seçeneğini seçin
- Bağlantı oluştur butonunu tıklayıp ilgili merchant center hesabınızı seçin.
- Analytics hesabınızda e ticaret verilerinizi izlediğinizden muhakkak emin olun!
Uygulamada Ne İşe Yarar?
Örneğin, Analytics raporlarınızda bir ürünün sayfa görüntüleme sayısı yüksek ama dönüşüm oranı düşükse, bu ürünün fiyatlandırma, stok durumu ya da görsellerinde sorun olabilir.
Sepete ekleme oranı yüksek ancak satın alma oranı düşük ürünleri analiz ederek kampanya optimizasyonları yapabilirsiniz.
Merchant Center Performans Takibi
Merchant Center yalnızca ürün yüklemekle sınırlı bir platform değildir; aynı zamanda ürünlerinizin performansını izleyebileceğiniz detaylı raporlar sunar. Bu raporlar, kampanyalarınızın etkinliğini artırmak, ürün kataloglarınızı optimize etmek ve reklam bütçenizi daha verimli kullanmak açısından son derece kritiktir.
Hangi Veriler Takip Edilebilir?
Merchant Center performans raporları sayesinde şu metrikleri kolayca izleyebilirsiniz:
Gösterim Sayısı (Impressions): Ürünlerinizin Google’da ne sıklıkla gösterildiğini takip ederek ürün görünürlüğünüzü ölçebilirsiniz.
Tıklama Sayısı (Clicks): Hangi ürünlerin daha fazla ilgi çektiğini anlamak için tıklama sayılarını analiz edebilirsiniz.
Tıklama Oranı (CTR): Gösterim sayısına göre tıklama oranını inceleyerek başlık, görsel ya da fiyat gibi alanlarda iyileştirme yapılabilir.
Reddedilen Ürünler: Hangi ürünlerin neden yayına alınmadığını öğrenebilir, gerekli düzenlemeleri yaparak yayına alabilirsiniz.
Kullanıcı Cihazları ve Konumları: Kullanıcıların hangi cihazlardan ve hangi bölgelerden geldiğini gözlemleyerek segment bazlı stratejiler oluşturabilirsiniz.
Ürün Bazlı Performans: Ürün bazında gösterim, tıklama ve dönüşüm verileri sayesinde en iyi performans gösteren ürünleri tespit edebilirsiniz.
Performans Takibi İçin İpuçları
- “Performans” sekmesini düzenli olarak kontrol edin:
Merchant Center panelindeki bu alan, kampanya bazlı değil ürün bazlı verileri görmenizi sağlar. - Tarih aralığını değiştirerek analiz yapın:
Haftalık ve aylık bazda verileri karşılaştırarak sezonluk değişimleri ve kampanya etkilerini değerlendirin. - Segmentleme yapın:
Cihaz, ülke veya kampanya bazında performans farklılıklarını inceleyin. Örneğin, mobil cihazda yüksek gösterim alıp düşük CTR varsa mobil görsel optimizasyonu gerekebilir. - Ürün filtreleme özelliğini kullanın:
Sadece düşük performanslı ürünleri listeleyerek optimizasyon fırsatlarını görebilirsiniz. - Google Analytics ve Google Ads entegrasyonuyla daha kapsamlı takip yapın:
Merchant Center verilerini Ads ve Analytics ile entegre ederek daha detaylı funnel analizleri ve dönüşüm izleme yapabilirsiniz.
Sonuç: Sadece Yayında Olmak Yetmez, Performans da Takip Edilmeli
Ürünlerinizin yayında olması tek başına yeterli değildir. Performanslarını düzenli takip edip, düşük performanslı ürünleri optimize ederek hem görünürlüğünüzü hem de reklam geri dönüşlerinizi artırabilirsiniz. Merchant Center performans takibi, dijital pazarlama stratejinizin sürdürülebilir olması açısından vazgeçilmez bir araçtır.
Merchant Center’da Yaygın Hatalar ve Çözümleri
- Eksik veya hatalı GTIN: Ürün barkodlarını mutlaka doğru girin.
- Yetersiz görsel kalitesi: Görseller net, aydınlık ve beyaz arka planlı olmalı.
- Yanlış fiyat bilgisi: XML feed’deki fiyat ile sitenizdeki birebir aynı olmalı.
- Yanlış kategori seçimi: Google’ın kendi kategori listesine uygun seçim yapın.
- Stokta olmayan ürünün yayınlanması: availability alanını doğru girin.
- Web sitesindeki bilgilerin merchant center ile uyumsuzluğu: Sitedeki önemli bilgiler ile Merchant Center’daki bilgilerin uyuşmazlığı(yanlış beyan politikasını tetikler ve hesabınız askıya alınır)
Sonuç
Google Merchant Center, e-ticaret siteleri için hem reklam görünürlüğü hem de dönüşüm performansını artıran vazgeçilmez bir platformdur. Doğru yapılandırılmış XML feed’leri, etkili Google Ads entegrasyonu ve düzenli veri optimizasyonu ile markanızın dijital büyüklüğünü anlamlı biçimde artırabilirsiniz.
Looker Studio Nedir? Nasıl Kullanılır?

Looker Studio Nedir? Nasıl Kullanılır?
Veri odaklı karar alma sücreçlerinin merkezinde yer alan Looker Studio, Google tarafından sunulan, güçlü ve esnek bir veri görselleştirme aracıdır. Eski adıyla Google Data Studio olarak bilinen bu platform, dijital dünyada veriye dayalı içgörülerin üretilmesini kolaylaştırarak, bireylerin ve kurumların daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olur.
Looker Studio Nedir?
Looker Studio, farklı veri kaynaklarından gelen verileri tek bir platformda toplamanızı, analiz etmenizi ve etkileşimli raporlar şeklinde sunmanızı sağlar. Google Analytics, Google Ads, Search Console, BigQuery gibi Google ürünleri başta olmak üzere çok sayıda iç ve dış veri kaynağıyla entegre çalışabilir. 2022 yılında “Data Studio” ismiyle bilinen bu aracın Looker Studio olarak yeniden adlandırılması, Google’ın kurumsal veri görselleştirme vizyonundaki yön değişiminin bir parçasıdır.
Looker Studio’nun Avantajları Nelerdir?
Looker Studio, kullanıcı dostu arayüzü, esnek veri entegrasyonu, sürükle-bırak ile sayfa düzeni gibi birçok avantaja sahiptir:
- Gerçek zamanlı veri görselleştirme: Veriler anlık olarak güncellenir.
- Google ürünleriyle entegre: Google Analytics, Ads, Sheets, BigQuery gibi kaynaklarla uyumludur.
- Etkin paylaşım seçenekleri: Ekip içinde kolayca paylaşılabilir.
- Tamamen ücretsiz: İşletmeler için maliyetsiz bir alternatif sunar.
- Kapsamı genış ve özelleştirilebilir: İşletmenizin ihtiyacına uygun raporlar oluşturabilirsiniz.
Hangi Veri Kaynaklarına Bağlanabilirsiniz?
Looker Studio’nun en güçlü yönlerinden biri, çok sayıda veri kaynağı ile sorunsuz entegrasyon kurabilmesidir. Entegre edilebilecek başlıca veri kaynakları şunlardır:
- Google Analytics (Universal + GA4)
- Google Ads
- Google Sheets
- BigQuery
- YouTube Analytics
- Google Search Console
- Meta (Facebook) Ads, LinkedIn Ads, TikTok Ads gibi 3. parti platformlar (bazıları ücretli konektörlerle)
Ayrıca, SQL tabanlı veri tabanları, CRM sistemleri (HubSpot, Salesforce), e-ticaret platformları (Shopify, WooCommerce) ve daha pek çok özel veri kaynağı Looker Studio’ya bağlanabilir. Bu esneklik sayesinde farklı kaynaklardaki veriler bir araya getirilerek tek bir panelden analiz edilebilir.
Özetle, kapsamlı veri entegrasyonu sayesinde Looker Studio ile performans pazarlaması, satış analizi, kullanıcı davranışları, SEO performansı gibi farklı alanlardaki verileri eş zamanlı analiz edebilirsiniz.
Looker Studio Bileşenleri Nelerdir?
Looker Studio’da başarılı bir veri görselleştirme oluşturmak için temel bileşenlerin ne olduğunu ve nasıl çalıştığını bilmek önemlidir. Her bileşen, raporlarınızın işlevselliğini ve okunabilirliğini doğrudan etkiler. İşte en sık kullanılan ve mutlaka anlaşılması gereken Looker Studio bileşenleri:
📏 Boyut (Dimension)
Boyutlar, verilerinize ait nitelikleri temsil eder. Örneğin: tarih, cihaz türü, şehir, kampanya adı gibi kategorik veriler birer boyuttur. Grafiklerde veya tabloda verilerin nasıl gruplanacağını belirlemek için kullanılır. Örnek: “Kullanıcılar” metriğini “Cihaz Türüne” göre gruplayarak hangi cihazdan daha çok trafik geldiğini görebilirsiniz.
🔢 Metrik (Metric)
Metrikler, sayısal değerleri ifade eder. Oturum sayısı, hemen çıkma oranı, dönüşüm oranı, gelir gibi tüm sayısal veriler metrik olarak tanımlanır. Boyutlarla birlikte kullanıldığında verileri ölçülebilir hale getirir. Örneğin: “Şehir” boyutuna göre “Satış Sayısı” metriğini görmek mümkündür.
🔗 Veri Kaynağı (Data Source)
Looker Studio’da veri görselleştirme için ilk adım, doğru bir veri kaynağı tanımlamaktır. Google Analytics, Google Ads, BigQuery, Google Sheets, Search Console gibi birçok platform kolayca entegre edilebilir. Veri kaynağını bir kez bağladıktan sonra, sayfa üzerindeki tüm grafikler bu kaynaktan veri çekebilir.
🔍 Filtre (Filter)
Filtreler, raporlarınızda sadece belirli veri aralıklarını veya koşullarını göstermenizi sağlar. Örneğin: “Yalnızca mobil cihazlardan gelen trafiği göster”, “Sadece İstanbul’dan gelen kullanıcılar” gibi kısıtlamalar eklenebilir. Böylece segment bazlı analizler yapabilirsiniz. Hem grafik bazlı hem de sayfa bazlı filtreleme yapılabilir.
🎨 Stil (Style)
Stil sekmesi, raporlarınızın görsel tasarımını belirler. Yazı tipi, renkler, kenarlıklar, arka planlar ve grafik tipi gibi görsel öğeler bu alanda özelleştirilir. Looker Studio’nun görsel yönü güçlü olduğu için markanıza özel temalarla kullanıcıya daha anlaşılır ve estetik raporlar sunabilirsiniz.
Looker Studio Kullanımı: Adım Adım Rehber
Looker Studio kullanımı oldukça kullanıcı dostudur. İşte platforma ilk adımı atarken takip etmeniz gereken temel adımlar:
- Google hesabınızla giriş yapın: Looker Studio’ya giriş için bir Google hesabı yeterlidir.
- Yeni bir rapor oluşturun: Ana sayfadan “Boş Rapor” seçeneğine tıklayarak sıfırdan bir rapor oluşturmaya başlayabilirsiniz.
- Veri kaynağını bağlayın: İlk adımda verinizi hangi platformdan çekeceğinizi seçmelisiniz. Google Analytics, Sheets, Ads gibi kaynaklar kolaylıkla bağlanabilir.
- Sayfa düzenini yapılandırın: Sayfa boyutunu, yönünü ve tema renklerini belirleyin.
- Grafik ve bileşenleri ekleyin: Çubuk grafikler, zaman serileri, skor kartları, pasta grafikler gibi farklı görsel öğeleri raporunuza ekleyin.
- Filtreler ve kontrol panelleri oluşturun: Ziyaretçi cihazı, tarih aralığı, kanal türü gibi parametrelere göre filtreleme yapabilirsiniz.
- Raporunuzu kaydedin ve paylaşın: Oluşturduğunuz raporu bağlantı yoluyla paylaşabilir veya PDF olarak indirebilirsiniz.
Bu rehber, özellikle yeni başlayan kullanıcılar için Looker Studio’nun işleyiş mantığını kavramada oldukça faydalı olacaktır.
Rapor Düzeni ve Sayfa Tasarımı Nasıl Yapılır?
Looker Studio’da etkili bir rapor hazırlamak yalnızca veriyi sunmakla değil, kullanıcı dostu bir düzen oluşturmakla da ilgilidir. İyi bir sayfa düzeni, verinin anlaşılabilirliğini artırır, odak noktalarını belirginleştirir ve kullanıcıyı doğru yönlendirir.
Öncelikle sayfa boyutu ve yönü belirlenmelidir (örneğin: 1920×1080 piksel yatay ekranlar için idealdir). Ardından, renk paleti, marka fontları ve ikonlar gibi tasarım unsurları markanıza uygun biçimde seçilmelidir. Bu noktada sayfa başlıkları, alt başlıklar ve öne çıkan metriklerin bulunduğu alanlar net şekilde ayrıştırılmalıdır.
Ayrıca, filtre alanları (slicer) ve kontrol bileşenleri (date range, drop-down menü) gibi interaktif ögeler sayesinde kullanıcıların raporu dinamik biçimde keşfetmesi sağlanabilir.
Sayfa tasarımında dikkat edilmesi gereken önemli bir unsur da grafik yoğunluğudur. Aşırı karmaşık ve kalabalık sayfalar yerine, sade ama bilgi verici paneller tercih edilmelidir. Gerekirse birden fazla sayfa kullanılarak konu başlıklarına göre rapor bölümlendirilebilir. Kısaca:
- İlk sayfa daima genel bir özet sunmalıdır.
- Sayfa boyutu mobil uyumluluk için optimize edilmelidir.
- Renk uyumu ve marka kimliği ile paralellik gözetilmelidir.
- Sayfa başlıkları, metin kutuları ve ikonlar okunaklı yerleştirilmelidir.
Looker Studio’da Hangi Grafik ve Tablo Türleri Mevcut?
Looker Studio, farklı veri türlerini sunmak için çeşitli grafik formatlarına sahiptir. Bunlardan bazıları:
- Puan Kartı (Scorecard): Tek metrik görünümü
- Zaman Serisi Grafiği (Time Series): Tarih bazlı analiz
- Sütun ve Çubuk Grafikler: Karşılaştırma için idealdir
- Pasta Grafiği: Oransal dağılımları sunar
- Harita (Geo Map): Konuma bağlı veri analizleri
- Tablo ve Pivot Tablo: Kapsamlı veri görünümü
- Isı Haritaları (Heatmap): Davranış analizi için
Her grafik, filtre ve segment seçenekleriyle detaylı hale getirilebilir.
Örnek Dashboard Kullanımı ve Hazır Şablonlar
Looker Studio, sıfırdan bir dashboard kurmak yerine zaman kazanmak isteyen kullanıcılar için birçok hazır şablon (template) sunar. Bu şablonlar, farklı veri kaynaklarına uygun olarak optimize edilmiştir ve hem tasarım hem içerik açısından iyi bir başlangıç noktası sunar.
Örneğin:
- GA4 Performance Template (trafik ve etkileşim)
- E-Ticaret Dashboard’u (gelir, ürün satışı, kullanıcı davranışı)
- YouTube Analytics Template (gösterim, izlenme süresi, etkileşim)
Bunların dışında, internette üçüncü parti kaynaklardan da gelişmiş ve özelleştirilebilir Looker Studio şablonlarına erişebilirsiniz. Bu şablonlar üzerinden kendi markanıza özel düzenlemeler yapabilir, veri kaynaklarını kolayca değiştirebilir ve kullanıcıya özel deneyimler sunabilirsiniz.
Hazır dashboard’lar özellikle zaman kısıtı olan projelerde oldukça faydalı olmakla birlikte, yeni başlayan kullanıcılar için platformun işleyişini anlamada da ciddi kolaylık sağlar.
İpuçları ve En İyi Uygulamalar
Her sayfaya bir başlık ve açıklama ekleyin.
- Metin kutularına notlar bırakmak, raporu yorumlayanlar için faydalıdır.
- Filtreler ve kontrol düğmeleriyle kullanıcı deneyimini zenginleştirin.
- İlgili grafiklerin bir arada sunulması, bağlamı anlaşılır kılar.
- Renk kullanımında dikkatli olun: Çok renkli karmaşıklıktan kaçının.
Sonuç
Looker Studio, verinin anlamlı içgörüye dönüştürülmesinde etkin ve kullanıcı dostu bir platformdur. Özellikle Google Analytics ve Ads gibi yaygın kullanılan sistemlerle entegre yapısı, dijital pazarlamacılar ve veri uzmanları için vazgeçilmez hale gelmesini sağlamıştır.
Etkileşimli raporlar, çok kaynaklı veri desteği ve güncellenebilir dashboard yapısı ile Looker Studio, her ölçekteki işletme için dijital raporlama konusunda öncü bir çözüm sunar.
Google Analytics Nedir? Nasıl Kurulur?

Google Analytics Nedir?
Google Analytics, web sitenize gelen ziyaretçileri, onların davranışlarını ve etkileşimlerini analiz edebileceğiniz ücretsiz bir analiz aracıdır. Google tarafından sunulan bu platform, dijital pazarlama stratejilerinizi geliştirmeniz için hayati veriler sunar. Hangi sayfaların en çok ziyaret edildiğini, kullanıcıların sitenizde ne kadar zaman geçirdiğini, hangi cihazları kullandıklarını ve hangi kanallardan geldiklerini analiz edebilir; buna göre kampanyalarınızı ve içeriklerinizi optimize edebilirsiniz.
Google Analytics Nasıl Kurulur?
Google Analytics kurulumu, sağlıklı veri toplamanın ilk adımıdır. Kurulum ne kadar doğru ve eksiksiz yapılırsa, analizleriniz de o kadar güvenilir olur. Kurulum aşamasında yapılan hatalar, eksik veri ya da yanıltıcı sonuçlar doğurabilir. Özellikle GA4 sürümüyle birlikte gelen yeni yapı, kullanıcıların farklı platformlardaki davranışlarını daha doğru ölçümlemeyi sağlar.
- Google Analytics hesabı oluşturun ve bir mülk (property) belirleyin.
- Web siteniz için veri akışı oluşturun (web, iOS, Android).
- GA4 izleme kodunu alın ve sitenizin <head> bölümüne yerleştirin ya da Google Tag Manager üzerinden etiket olarak tanımlayın.
- Gerçek zamanlı veri akışını kontrol ederek doğru çalıştığından emin olun.
Google Analytics Ölçümlenebilen Önemli Veriler
Google Analytics, sadece ziyaretçi sayısını değil; kullanıcıların web sitenizle olan detaylı etkileşimlerini de ölçümleyebilir. Bu veriler sayesinde, kullanıcıların hangi sayfalarda daha fazla zaman geçirdiğini, hangi içeriklerin daha fazla ilgi gördüğünü ve nerelerde siteyi terk ettiklerini net şekilde görebilirsiniz.
Ölçümlenebilen önemli bazı metrikler:
- Kullanıcı sayısı: Belirli bir zaman aralığında siteyi ziyaret eden kullanıcı sayısı.
- Oturum süresi: Ziyaretçilerin sitenizde ortalama ne kadar zaman geçirdiği.
- Sayfa görüntüleme: Hangi sayfaların kaç kez görüntülendiği.
- Hemen çıkma oranı: Kullanıcının yalnızca bir sayfa görüntüleyip siteyi terk etme oranı.
- Etkinlikler: Buton tıklamaları, video izlemeler, dosya indirmeler gibi özel aksiyonlar.
- Dönüşümler: Satın alma, form gönderme gibi hedef olarak tanımlanan işlemler.
- Gelir: E-ticaret sitelerinde satışlara dair doğrudan gelir verileri.
- Trafik kaynakları: Ziyaretçilerin sitenize nereden geldiğini gösterir (organik, ücretli, sosyal medya vb.).
Google Analytics ile Kitle Kurulumu Nasıl Yapılır?
GA4, gelişmiş kitle segmentasyonu özellikleriyle pazarlama stratejilerinde büyük avantaj sağlar. Belirli kullanıcı davranışlarına, oturum sayısına, cihaz türüne veya etkinliklere göre segmentler oluşturabilirsiniz. Bu kitleleri Google Ads ile entegre ederek reklam hedeflemenizi daha isabetli hale getirebilirsiniz.
Kitle oluşturma adımları:
- Analytics panelinden “Kitleler” sekmesine girin.
- Yeni kitle oluştur sekmesini tıklayın.
- Davranış, trafik kaynağı, oturum süresi gibi kriterler belirleyin.
- Kitleyi kaydedin ve Google Ads’e gönderin.
Google Analytics’te Dönüşüm (Etkinlik) Nasıl Takip Edilir?
GA4 ile dönüşüm takibi, kullanıcıların sitedeki önemli aksiyonlarını ölçebilmenize olanak tanır. Bu aksiyonlar, işletmenizin temel performans göstergeleri (KPI) arasında yer alır. Satın alma, form doldurma gibi olayların takibi sayesinde, hem kullanıcı davranışlarını anlayabilir hem de reklam kampanyalarınızı optimize edebilirsiniz. Dönüşümleri takip etmek, pazarlama yatırımlarınızın gerçek karşılığını görmenizi sağlar.
Yaygın Dönüşüm Olayları:
- Sepete ekleme
- Satın alma
- Form gönderimi
- Video izlenme
GA4’te bir etkinlik oluşturduktan sonra onu eğer işletmeniz için birincil derecede önemli bir etkinlik ise “önemli etkinlik” olarak işaretlemeniz önemlidir. Çünkü raporlarınızda etkinlikler ve önemli etkinlikler diye 2 şekilde ayrım yapılmaktadır.
Google Analytics ile Ziyaretçi Sadakati Nasıl Ölçülür?
Ziyaretçi sadakati, kullanıcıların web sitenize tekrar gelme eğilimlerini ve markanızla uzun vadeli ilişkilerini ölçmek için kullanılır. Sadık kullanıcılar genellikle daha yüksek dönüşüm oranlarına sahip olup, markanızın dijital büyümesinde önemli rol oynar. Google Analytics bu metrikleri kullanarak geri dönen ziyaretçilerin davranışlarını analiz etmenize imkân tanır.
Ziyaretçi sadakatini ölçmek için izlenebilecek bazı metrikler:
- Tekil ziyaretçilerin tekrar ziyaret oranı
- Ortalama oturum süresi ve oturum sıklığı
- Geri dönen kullanıcıların gerçekleştirdiği dönüşüm oranı
- Sadık kullanıcıların trafik kaynakları ve cihaz kullanımı
Google Analytics ile Etkileşim Süresi Nasıl Analiz Edilir?
Etkileşim süresi, bir ziyaretçinin sitenizde aktif olarak geçirdiği süreyi ifade eder. Bu metrik, kullanıcıların içeriklerinize ne kadar ilgili olduğunu ve hangi sayfaların daha çok dikkat çektiğini anlamanızı sağlar. GA4 ile birlikte gelen “average engagement time” gibi ölçümlerle bu analizler daha doğru yapılabilmektedir.
İzlenmesi gereken etkileşim metrikleri:
- Ortalama etkileşim süresi (average engagement time)
- Etkileşimli oturum sayısı
- Hemen çıkma oranı yerine GA4’te kullanılan “engaged session” oranı
Google Analytics ile İçerik Performansı Nasıl Değerlendirilir?
İçeriklerinizin ne kadar başarılı olduğunu anlamak, kullanıcı davranışları üzerinden mümkündür. Google Analytics bu konuda size hangi içeriklerin daha çok ilgi gördüğünü, hangilerinin etkileşim yaratmadığını açıkça gösterir. Bu veriler içerik stratejilerinizi geliştirmeniz açısından kritiktir.
İçerik performansını değerlendirmede izlenmesi gerekenler:
- Sayfa görüntüleme sayısı ve oturum başına sayfa
- Ortalama sayfa süresi ve etkileşim süresi
- Hemen çıkma oranı ve çıkış oranı
- İçerik başına dönüşüm oranı
Google Analytics ile Funnel (Dönüşüm Hunisi) Oluşturma
Dönüşüm hunisi (funnel), kullanıcıların sitenizde belirli bir hedefe ulaşmak için izlediği adımlar zinciridir. Örneğin, ana sayfadan ürün sayfasına geçiş, ardından sepete ekleme ve son olarak satın alma gibi adımlar bir dönüşüm hunisi oluşturur. Bu yapı sayesinde kullanıcıların hangi aşamalarda kaybedildiği tespit edilebilir ve bu noktalarda optimizasyon yapılabilir.
GA4 ile dönüşüm hunileri oluşturmak, kullanıcı yolculuğunu daha derinlemesine anlamanızı sağlar. GA4’te hem geçmiş verilerle çalışan açık uçlu huniler hem de belirli adımlar arasında geçişi analiz eden kapalı uçlu huniler mevcuttur.
Funnel oluşturma adımları:
- GA4’te “Keşif (Explore)” bölümüne gidin.
- “Dönüşüm Hunisi (Funnel exploration)” seçeneğini seçin.
- Hedeflediğiniz adımları sırasıyla tanımlayın (örneğin: ana sayfa > ürün sayfası > sepete ekleme > ödeme > satın alma).
Her adımda kaç kullanıcının geçtiğini ve nerede kayıpların olduğunu analiz edin.
Funnel analizinin faydaları:
- Satış süreçlerindeki zayıf halkaları tespit eder.
- Sayfa veya adım bazlı kullanıcı terk nedenlerini analiz eder.
- CRO (dönüşüm oranı optimizasyonu) için veri temelli kararlar almayı sağlar.
Dönüşüm hunileri, yalnızca e-ticaret değil; form doldurma, üyelik oluşturma, teklif alma gibi farklı hedefler için de oluşturulabilir. Bu yapı sayesinde kullanıcı yolculuğunuzu görselleştirerek stratejilerinizi veriye dayalı şekilde geliştirebilirsiniz.
Google Analytics ile Site İçi Arama Takibi Nasıl Yapılır?
Site içi arama özelliği, kullanıcıların ihtiyaçlarını doğrudan anlamanızı sağlayan değerli bir araçtır. Kullanıcıların ne aradığını bilmek, içerik eksiklerinizi ve site navigasyonundaki sorunları tespit etmenizi kolaylaştırır. Google Analytics, bu aramaları izleyerek kullanıcı niyetini ölçmenize yardımcı olur.
Site içi arama takibi için adımlar:
- Site arama parametresini belirleyin (örnek: “q”, “s” gibi)
- GA4 üzerinden bu parametreyi veri akışı ayarlarında tanımlayın
- Arama terimlerini ve arama sonrası kullanıcı davranışlarını analiz edin
Bu veriler ışığında içerik ve kategori yapınızı optimize edebilir, kullanıcı deneyimini iyileştirebilirsiniz.
Google Analytics ile Gerçek Zamanlı (Realtime) Veri Takibi
Google Analytics’in “Realtime” (Gerçek Zamanlı) raporları, sitenize o an gelen trafiği anlık olarak izlemenize olanak tanır. Bu özellikle kullanıcıların hangi sayfaları ziyaret ettiği, hangi cihaz ve tarayıcıyı kullandığı, hangi coğrafi konumdan geldiği gibi bilgileri canlı olarak görebilirsiniz.
Gerçek zamanlı veri takibi şu durumlarda özellikle faydalıdır:
- Yeni bir kampanya yayına alındığında kullanıcı tepkilerinin anlık olarak izlenmesi
- Sosyal medya paylaşımları sonrası gelen anlık trafiğin takibi
- Teknik sorunların (sayfa açılmama, yönlendirme hatası) tespiti
- Gerçek zamanlı A/B testlerinin performans kontrolü
Bu raporlar sayesinde anlık kararlar alabilir, hızlı aksiyonlarla kullanıcı deneyimini iyileştirebilirsiniz.
Google Analytics ile Satış ve Gelir Takibi
Google Analytics, e-ticaret siteleri için özel olarak geliştirilmiş gelir ve satış raporları sunar. GA4’teki e-ticaret olaylarını tanımlayarak ürün görüntüleme, sepete ekleme, ödeme başlatma ve satın alma gibi aksiyonları detaylı olarak analiz edebilirsiniz.
Ölçümlenebilecek bazı e-ticaret metrikleri:
- Toplam gelir ve sipariş sayısı
- Ortalama sipariş tutarı
- En çok satan ürünler ve ürün kategorileri
- Sepet terk oranı ve ödeme tamamlama oranı
- Kupon kullanımı ve promosyon performansı
Bu veriler, en yüksek getiri sağlayan ürünleri belirlemenize, satış sürecindeki tıkanıklıkları görmenize ve pazarlama bütçenizi daha verimli planlamanıza yardımcı olur.
Google Analytics ve Google Ads Entegrasyonu
Google Analytics ile Google Ads’in entegre edilmesi, reklam kampanyalarınızı daha anlamlı verilerle analiz etmenizi sağlar. Bu entegrasyon sayesinde sadece tıklamaları değil, tıklama sonrası kullanıcı davranışlarını ve dönüşümleri de görebilirsiniz.
Sağladığı avantajlar:
- Anahtar kelime bazında dönüşüm analizleri
- Reklam grubu, kampanya ve hedef kitle bazında performans ölçümü
- Sitede geçirilen süre, etkileşim süresi ve dönüşüm oranlarına göre optimizasyon önerileri
- Google Analytics’te oluşturulan segmentlerin Google Ads’e aktarılmasıyla hedef kitleye yönelik yeniden pazarlama (remarketing)
Bu bütünleşik yapı sayesinde reklam bütçenizin hangi alanlarda daha etkili olduğunu net olarak görebilirsiniz.
Google Analytics’te Hedef Sayfa (Landing Page) Analizi
Hedef sayfalar, dijital pazarlama kampanyalarının en kritik bileşenlerinden biridir. Bir açılış sayfasının ilk birkaç saniyesi, kullanıcının siteyle etkileşime devam edip etmeyeceğini belirler.
Google Analytics ile şu metrikleri analiz edebilirsiniz:
- Sayfaya gelen oturum sayısı
- Oturum başına ortalama sayfa süresi
- Hemen çıkma oranı (bounce rate)
- Sayfa başına dönüşüm oranı
- Sayfa yüklenme süresi ve teknik performans
Bu veriler doğrultusunda sayfa tasarımı, içerik yapısı ve çağrı-aksiyon (CTA) unsurları optimize edilerek dönüşüm oranları artırılabilir.
Google Analytics’te Davranış Akışı (Behavior Flow) Raporu
Davranış Akışı (Behavior Flow), kullanıcıların sitenizdeki hareket yollarını adım adım gösteren interaktif bir görsel rapordur. Bu rapor sayesinde kullanıcıların:
- İlk ziyaret ettikleri sayfa (entry page)
- Hangi sayfalardan geçtikleri
- Hangi sayfalarda ayrıldıkları (drop-off points)
gibi davranışları analiz edilebilir.
Davranış akışı raporları şu amaçlarla kullanılır:
- İçerik yollarını ve menü yapısını optimize etmek
- Kullanıcıların en çok terk ettiği adımları belirlemek
- Funnel yapılarının işlerliğini test etmek
- Sayfa bağlantılarını daha iyi yönlendirmek
Özellikle bir kampanya, ürün lansmanı veya içerik stratejisi sonrası davranış akışı analizleri, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve dönüşüm oranını artırmak açısından son derece faydalıdır.
Google Ads Dönüşüm Kurma (2025 Rehberi)

Google Ads Dönüşüm Kurma 2025 Rehberi
Google Ads, dijital dünyada şirketlerin hedef kitlelerine etkin bir şekilde ulaşmasını sağlayan en güçlü reklam platformlarından biridir. Ancak bir reklam kampanyasının başarılı olup olmadığını anlamanın yolu, yalnızca gösterim veya tıklama sayılarından değil, dönüşümlerden geçer. Peki, Google Ads dönüşüm nedir? Google Ads dönüşümü nasıl kurulur? ve neden bu kadar önemlidir?
Bu kapsamda hazırladığımız bu rehber yazıda, e-ticaret sitesi sahipleri, performans ve dijital pazarlamacılar için Google Ads dönüşüm izleme sistemini tüm detaylarıyla anlatıyoruz.
Google Ads Dönüşüm Nedir?
Google Ads dönüşüm, reklamınızı gören veya tıklayan bir kullanıcının, sizin belirlediğiniz bir aksiyonu gerçekleştirmesidir. Bu aksiyonlar; bir ürün satın alma, form doldurma, telefon araması yapma, uygulama yükleme veya haber bültenine kayıt olma gibi hedeflenmiş davranışlar olabilir.
Bu veriler, reklamlarınızın ne kadar etkin çalıştığını gösterir ve reklam stratejilerinizi optimize etmenize yardımcı olur.
Google Ads Dönüşüm Kurma Neden Önemlidir?
Dönüşümler, yalnızca tıklama oranlarına bakarak karar verilemeyecek reklam performanslarının gerçek etkisini ölçmenize olanak tanır.
Önemli Nedenler:
ROI Hesaplaması: Reklama harcadığınız her kuruşun geri dönüşünü izleyebilirsiniz.
Hedefleme Optimizasyonu: Dönüşüm alan kullanıcı profillerine göre daha etkili hedefleme yapabilirsiniz.
Akıllı Teklif Stratejileri: Google, dönüşümleri baz alarak teklifleri otomatik optimize eder.
Reklam Metni ve Görsel Testleri: Hangi içeriğin dönüşüm getirdiğini test edebilirsiniz.
Google Ads Dönüşüm Türleri
Google Ads’te izlenebilecek dönüşümler farklı amaca hizmet eder. İşte en yaygın dönüşüm türleri:
Web Sitesi Dönüşümleri: Sipariş verme, form doldurma, teklif alma gibi aksiyonlar.
Telefon Aramaları: Kullanıcının arama yapması.
Uygulama Dönüşümleri: Mobil uygulama yükleme veya içerik tüketme.
Mağaza Ziyaretleri: Fiziksel mağazaya gelen kullanıcılar.
Gelişmiş Dönüşümler: Kullanıcı verilerini hashleyerek daha net dönüşüm ataması yapar.
Google Ads Dönüşüm Kodu Nedir ve Nerede Kullanılır?
Google Ads dönüşüm kodu, belirli bir sayfa yüklemesi veya aksiyon gerçekleştiğinde Google’a “bu kullanıcı dönüşüm gerçekleştirdi” sinyali gönderen kısa bir JavaScript kod parçasıdır.
Bu kodlar genellikle:
Teşekkür sayfalarına,
Sepet onay ekranlarına,
Başarıyla kayıt oldunuz gibi dönüşüm tamamlanma noktalarına yerleştirilir.
Kurulum doğru yapıldığında bu kod, kampanya performanslarını doğrudan ölçmeye yarar.
Gelişmiş Dönüşüm İzleme (Enhanced Conversions) Nedir?
Gelişmiş dönüşüm, kullanıcı e-posta adresi, ad-soyad gibi bilgilerle yapılan işlemlerin “hashlenmiş” (şifrelenmiş) bir şekilde Google’a iletilmesini sağlar. Böylece çerezlere bağlı kalmadan daha doğru atama (attribution) yapılabilir.
Özellikle iOS 14 sonrası veri kaybını önlemek ve gizlilik politikalarına uyum sağlamak için önerilir. Bu veriler Google sunucularında kimliksiz olarak eşleştirilir.
Google Ads Dönüşüm Değeri Nasıl Hesaplanır?
Dönüşüm değeri, her gerçekleşen aksiyonun işletmeye olan finansal katkısını ifade eder.
Değer Tipleri:
Sabit Değer: Her dönüşümde aynı tutar (örneğin: her kayıt 100 TL)
Dinamik Değer: Sipariş tutarı, ürün fiyatı vb. sistemden otomatik çekilir
E-ticaret sitelerinde “dinamik dönüşüm değeri” ile reklam bütçenizin ne kadar satış getirdiğini net şekilde takip edebilirsiniz.
Google Analytics ile Google Ads Dönüşümleri Nasıl Birleştirilir?
- Google Ads ve GA4 hesabınızı bağlayın (Yönetici > Ürün Bağlantıları).
- GA4’te oluşturulan hedefleri Google Ads’e aktarın.
- GA4 üzerinden gelen dönüşümleri Ads içinden optimize edebilirsiniz.
Bu entegrasyon, özellikle çoklu kanallı kampanyalarda hangi temas noktasının dönüşüm sağladığını daha iyi görmenizi sağlar.
Google Ads Dönüşüm Takibi Yaparken En Sık Yapılan Hatalar
- Kodu yanlış sayfaya yerleştirmek: Kodun yalnızca dönüşüm anında tetiklenmesi gerekir.
- Dönüşüm etiketi eksik veya yanlış: Conversion label olmadan veri izlenemez.
- GTM’de tetikleyici yanlış ayarlanmış: Yanlış tetikleme dönüşüm kaçırmanıza neden olabilir.
- Tarayıcı engellemeleri: Bazı eklentiler etiketi engelleyebilir.
- Analytics ve Ads entegrasyonu eksik: İki platformdan gelen veriler tutarsız olabilir.
Google Ads Dönüşüm Nasıl Kurulur?
Adım 1: Google Ads Paneline Giriş
Google Ads hesabınıza giriş yapın.
Sol menüde “Hedefler” bölümünden “Dönüşümler” sekmesine tıklayın.
Adım 2: Yeni Bir Dönüşüm Aksiyonu Oluşturun
“+ Dönüşüm İşlemi Oluştur” butonuna tıklayın.
Dönüşüm türünü seçin:
Web sitesi
Uygulama
Telefon aramaları
İçe/dışa aktarılan veriler
Adım 3: Web Sitesi Dönüşümünü Tanımlama
Web sitesi seçildiyse, aşağıdaki bilgileri doldurun:
Dönüşüm Adı: Örn. “Sepete Ürün Ekleme”
Dönüşüm Değeri: Sabit değer mi yoksa değişken değer mi?
Sayım: Her tıklamada mı yoksa tek sefer mi sayılacak?
Dönüşüm Penceresi: Maksimum 90 gün
Kategori: Satış, lead, kayıt vb.
Adım 4: Etiket Kurulum Seçeneğini Belirleyin
Google, dönüşüm izleme etiketini kurmanın 3 yolunu sunar:
Google Etiket Yöneticisi (Tag Manager)
Web Sitesine Manuel Kurulum
Gelişmiş kurulum (ör. geliştirici API entegrasyonu)

Adım 5: Dönüşüm Etiketi ve Kimliği
Kurulumdan sonra size özel iki kritik bilgi verilir:
Dönüşüm Kimliği (
conversion_id
)Dönüşüm Etiketi (
conversion_label
)
Bu bilgiler, dönüşüm takibini aktif hale getirmek için gereklidir.
Adım 6: Kodu Ekleyin veya Tag Manager’a Yönlendirin
Tag Manager kullanıyorsanız ilgili alana kimlik ve etiketi girin.
Manuel kurulum yapacaksanız, kodu teşekkür/başarı sayfanızın
<head>
veya<body>
bölümüne yapıştırın.
Adım 7: Test ve Doğrulama
Google Etiket Yardımcısı (Tag Assistant) ile dönüşüm kurulumunuzu test edin.
“Gerçek Zamanlı Raporlar” ile Google Ads üzerinden ilk dönüşüm kontrolünü yapın.
Tag Manager ile Kurulum
Google Tag Manager kullanan sitelerde dönüşüm kurulumu çok daha kolay ve hızlıdır.
- Google Tag Manager hesabına girin
- Yeni bir “Etiket” oluşturun
- Etiket türü olarak “Google Ads Dönüşüm İzleme” seçin
- Ads panelinden aldığınız dönüşüm kimliğini ve etiketini girin
- Tetikleyici (trigger) olarak dönüşüm türünüze göre tetikleyici türünü seçip ayarlayın.
- Yayınla ve test et
Manuel Kurulum (Kod Entegrasyonu)
Bu yöntem daha teknik bilgi gerektirir ama GTM kullanılmayan sistemlerde tek seçenektir. Aşağıdaki aşamaları takip edebilirsiniz:
- Google Ads panelinden Hedefler > Dönüşümler menüsüne gidin
- Yeni dönüşüm oluşturun
- Web sitesi dönüşümlerini seçin
- Kod parçasını (etiket ve snippet) kopyalayın
- Bu kodu, dönüşüm sayfasının HTML kaynağına ekleyin
- Tarayıcı eklentileri ile testi gerçekleştirin
Google Ads İlişkilendirme Modelleri (Attribution Models)
Dönüşümü gerçekleştiren kullanıcıya hangi reklamın “katkı” sağladığını belirlemek için kullanılır.
Google’da En Sık Kullanılan İlişkilendirme Modelleri:
-
Son tıklama: Son reklama tüm dönüşüm ataması yapar
Veriye Dayalı (Data Driven): Google’ın yapay zekasına göre atama yapar
🔹 Veriye Dayalı model, en doğru analizleri sunar ancak yeterli dönüşüm verisi gerektirir.
Sonuç: Dönüşüm Ölçmeden Reklam Olmaz
Google Ads reklamlarının etkili olup olmadığını anlamanın tek yolu dönüşümleri doğru bir şekilde kurmak ve analiz etmektir. Hangi kaynağın ne kadar satış getirdiğini bilmeden reklam stratejisi geliştirilemez.
Craft Ajans olarak, e-ticaret markalarının Google Ads dönüşüm izleme sistemlerini başarıyla kuruyor, dönüşüm odaklı kampanyalarla maksimum yatırım getirisini sağlıyoruz.
Google Tag Manager Nedir? Nasıl Kurulur?

Google Tag Manager Nedir?
Google Tag Manager (Google Etiket Yöneticisi), web sitenize veya mobil uygulamanıza çeşitli izleme kodlarını (etiketler, pixel kodları, olay izleyicileri vb.) kolaylıkla entegre etmenizi sağlayan, etiket yönetimi için kullanılan bir platformdur. Kodlama bilmeden veya geliştiriciye bağımlı kalmadan, kullanışlı arayüzü sayesinde bir çok izleme işlemini bu araç üzerinden gerçekleştirebilirsiniz.
Google Tag Manager Ne İşe Yarar?
GTM, pazarlamacılar, analistler ve geliştiriciler için birden fazla avantaj sunar:
- Kod Karmaşasını Azaltır: Farklı analiz ve reklam aracıları için her seferinde yeni kod eklemeniz gerekmez.
- Hızlı Uygulama: Anlık veya planlı etiketi devreye alma, yayından kaldırma işlemleri dakikalar içinde yapılabilir.
- Test ve Hata Ayıklama: GTM, yayına almadan önce çalışan tag’leri test etme olanağı sunar.
- Eğitim Gerektirmez: Kullanıcı dostu yapısıyla GTM, teknik bilgi seviyesi düşük olan ekip üyeleri tarafından da kullanılabilir.
Google Tag Manager Bileşenleri Nelerdir?
Google Tag Manager, üç temel bileşen üzerinden çalışır. Bu bileşenler birlikte çalışarak etiketlerin doğru zamanda, doğru yerde ve doğru şekilde çalışmasını sağlar:
- Etiketler (Tags): Etiketler, web sitenizde veya uygulamanızda çalıştırmak istediğiniz kod parçacıklarıdır. Örneğin, Google Analytics kodu, Facebook Pixel, Google Ads dönüşüm izleme kodu gibi üçüncü parti hizmetlere ait izleme kodları buraya eklenir. GTM ile bu etiketleri manuel kodlamaya gerek kalmadan panel üzerinden oluşturabilirsiniz.
- Tetikleyiciler (Triggers): Tetikleyiciler, bir etiketin ne zaman çalışacağını belirler. Sayfa yüklenince, bir butona tıklanınca, form gönderilince veya belirli bir sayfa görüntülendiğinde tetiklenen olaylar tanımlanabilir. Her etikete en az bir tetikleyici atanmalıdır. Örneğin bir teşekkür sayfası açıldığında dönüşüm etiketi tetiklenebilir.
- Değişkenler (Variables): Değişkenler, etiketler ve tetikleyiciler arasında veri alışverişini sağlar. Dinamik verilerin yönetimi için kullanılır. Örneğin, bir tıklama olayında tıklanan bağlantının URL’si, butonun metni veya bir form alanının değeri değişken olarak tanımlanabilir. GTM’de yerleşik (built-in) değişkenler ve özel (custom) değişkenler bulunur.
Bu üç bileşen birlikte çalışarak kullanıcı etkileşimlerini detaylı bir şekilde izleme ve raporlama imkanı sunar. Özellikle dönüşüm hunilerini analiz etmek, A/B testleri yapmak ve reklam performansını optimize etmek isteyen pazarlamacılar için vazgeçilmezdir.
Google Tag Manager Nasıl Kurulur?
Google Tag Manager kullanmaya başlamak oldukça kolaydır. Aşağıdaki adımları takip ederek GTM hesabınızı oluşturabilir ve web sitenize entegre edebilirsiniz.
1. Google Tag Manager Hesabı Oluşturma
- tagmanager.google.com adresine gidin.
- “Hesap Oluştur” butonuna tıklayın.
- Hesap adını (genellikle şirket adı) girin.
- Üst düzey alan adını (www.siteadi.com gibi) yazın.
- Platform olarak “Web” seçeneğini işaretleyin.
- “Oluştur”a tıklayarak şartları kabul edin.
2. GTM Kodlarını Web Sitenize Ekleme
Hesabınızı oluşturduktan sonra GTM size iki farklı kod bloğu verir:
- Birinci kod, <head> etiketi içine yerleştirilmelidir.
- İkinci kod, <body> etiketi açılır açılmaz gelecek şekilde yerleştirilmelidir.
Bu kodları web sitenizin tüm sayfalarına yerleştirmeniz gereklidir. Eğer tüm sayfalara eklenmezse, eklenmeyen sayfalardan Google Tag Manager üzerinden kurulan etiketlerden verileri toplayamazsınız.
Hazır e ticaret alt yapılarında ilgili alanlara kodu veya benzersiz olan GTM-XXXXXXXXX kimliğini girdiğinizde hızlıca kurulumu tamamlamış olursunuz. WordPress alt yapısını kullanıyorsanız GTM4WP eklentisi ile kurulumu yapabilirsiniz.
3. Etiket (Tag) Ekleme
Kurulum tamamlandıktan sonra GTM paneli üzerinden etiket oluşturabilirsiniz. Örnek etiketler:
- Google Ads Dönüşüm İzleme Etiketi
- Google Analytics 4 etiketi
- Meta (Facebook) Pixel
- TikTok Pixel
- LinkedIn Insight Tag
- Yandex Metrica vb.
4. Tetikleyici(Trigger) Ekleme
Etiketi kurduktan sonra en önemli kurmuş olduğumuz etiketin ne zaman çalışacağı, yani tetikleneceğidir. Hangi işlem gerçekleştiğinde bu etiketimiz tetiklensin istiyoruz ? Örneğin bir Google ads yeniden pazarlama etiketi kurduysak bu etiketimiz her sayfa görüntülendiğinde çalışsın isteriz çünkü tüm sayfalardaki kullanıcı hareketlerini izlememiz ve sonrasında yeniden pazarlama yapabilmemiz için bu önemlidir. Ya da bir Google Ads telefon tıklaması dönüşüm etiketi kurduk diyelim. Buradaki tetikleyici telefon butonuna tıklandığında etiketimizi çalıştırmalıdır.
5. Değişken(Veriable) Ekleme
Kurulan etiketlerde eğer dinamik değerler izlenecekse değişkenleri kullanmamız gerekiyor. Örneğin bir alışveriş dönüşümü kurmak istiyorsak bu noktada değişkenler sayesinde her alışveriş işleminin dinamik olan alışveriş tutarı izlenecektir.
6. Yayınlama (Publish)
Etiket, tetikleyici ve değişkenleri(gerektiğinde) tanımladıktan sonra “Yayınla” diyerek değişikliklerinizi aktif hale getirebilirsiniz. Yayınlamadan önce “Önizleme” modunu kullanarak kurduğunuz tag’leri test etmenizi şiddetle öneririz.
Google Tag Manager ile Google Analytics Nasıl Kurulur
Google Analytics 4 hesabınızı GTM ile entegre etmek için şu adımları izleyin:
- GTM panelinden “Yeni Etiket” oluşturun.
- Etiket tipi olarak “Google Analytics: Google Etiketi’ni seçin.
- Etiket Kimliği kısmına Google Analytics Ölçüm Kimliğinizi girin.
- Google Analytics 4 Mülk Kimliğinizi girin.
- Tetikleyici kısmını ise “Tüm Sayfalar” olarak ayarlayın.
- Etiketi yayınlayın.
Bu sayede Google Analytics verilerinizi doğru ve düzenli bir şekilde toplamaya başlarsınız. Hazır e ticaret alt yapılarında doğrudan Google Analytics kodunun veya ölçüm kimliklerinin girildiği alanlara ilgili bilgileri girerek de kurulumu gerçekleştirebilirsiniz.
Google Tag Manager ile Google Ads Dönüşümü Nasıl Kurulur?
- GTM paneline gidin ve yeni bir etiket oluşturun.
- “Google Ads ve ardından Google Ads Dönüşüm İzleme” etiket türünü seçin.
- Google Ads hesabınızdan ilgili kurmuş olduğunuz dönüşüm işleminin “Dönüşüm Kimliği” ve “Etiket Kodu” bilgilerini alın. Gerekli alanları doldurun.
- İlgili tetikleyiciyi seçin
- Etiketi yayınlayın.
Google Tag Manager ile Pixel Nasıl Kurulur?
- Facebook Business Manager’dan Pixel ID’nizi alın.
- GTM’de yeni bir özel HTML etiketi oluşturun.
- Pixel kodunuzu bu etikete yapıştırın.
- Tetikleyici olarak tüm sayfaları seçin.
- Etiketi yayınlayın.
TikTok Pixel kurulumu için ise TikTok’un direkt Google Tag Manager Topluluk Şablonları içerisinde TikTok Pixel adında bir etiketi mevcuttur. Bu etiketi çalışma alanınıza ekleyerek gerekli kurulumu yapabilirsiniz.
Aynı şekilde Linkedin pixel kurulumu için de direkt LinkedIn’in Google Tag Manager Topluluk Şablonları içerisinde LinkedIn InsightTag 2.0 adında kendi etiket şablonu mevcuttur. Çalışma alanınıza ekleyerek gerekli kurulumları gerçekleştirebilirsiniz.
GTM Kurulumu Sırasında Yapılan Yaygın Hatalar
- GTM kodlarını yanlış yere yerleştirmek
- GTM kodlarını tüm sayfalara yerleştirmemek
- Yayınlamayı unutmak
- Değişkenlerin kurulumlarında yazım hataları yapmak.
Bu hatalar, GTM’in beklenen şekilde çalışmamasına neden olabilir.
Sonuç: Google Tag Manager ile İzleme Kolaylığı
- Google Tag Manager, dijital pazarlama dünyasında veriye dayalı kararlar almak isteyen herkes için vazgeçilmez bir aracıdır. Gerek hızlı kurulumu, gerekse esnek kullanım yapısıyla hem teknik hem de teknik olmayan ekiplerin hayatını kolaylaştırır. Web sitenizi veya uygulamanızı daha iyi analiz etmek ve dönüşümlerden maksimum verim almak istiyorsanız, GTM kurulumunu mutlaka yapmanızı öneririz.